Mısır sapı artıklarının biyokömüre dönüştürülmesi sürecinde ortaya çıkan sıvının, kırmızı örümcekler gibi tarımda verim kaybına yol açan zararlılara karşı yüksek öldürücü etki gösterdiği belirlendi.
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Dr. Hasan Yılmaz, Doç. Dr. Fatih Dağlı, Dr. Öğr. Üye. Nurdan Topakcı, Prof. Dr. Murad Çanakcı, Prof. Dr. Davut Karayel, Prof. Dr. M. Fatih Cengiz ve Prof. Dr. Mehmet Topakcı'nın katkılarıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, mısır sapları gibi tarımsal atıklardan elde edilen sıvının, alternatif bir biyopestisit olarak kullanılabileceği ortaya çıktı. Bu inovatif yaklaşım, sadece çevresel sürdürülebilirliği artırmakla kalmayıp, aynı zamanda tarım sektöründe ekonomik açıdan da avantaj sağlıyor.
Tarımsal Atıklardan Doğal Biyopestisit Üretimi
Dr. Hasan Yılmaz, araştırmanın başlangıcında mısır saplarının katı yakıt olarak değerlendirilmesinin amaçlandığını, bu süreçte mısır saplarının pelet haline getirilip, biyokömür üretimi için torifikasyon (oksijensiz ortamda kavurma) yöntemi uygulandığını söyledi. TÜBİTAK destekli reaktörle gerçekleştirilen bu işlem sonucu ortaya çıkan sıvı, biyopestisit özelliği taşıyan doğal bir madde olarak keşfedildi.
Yüzde 100 Etki: Kırmızı Örümceklere Karşı Güçlü Etki
Laboratuvarda yapılan testler sonucunda, bu sıvının, özellikle kırmızı örümcek gibi tarım zararlıları üzerinde yüzde 100’e varan öldürücü etki gösterdiği belirlendi. Doç. Dr. Fatih Dağlı ve Dr. Öğr. Üye. Nurdan Topakcı tarafından yapılan testlerde, sıvının kırmızı örümceklerin yumurta ve erginlerine karşı yüksek etkili olduğu tespit edildi.
Çevre Dostu ve Ekonomik Çözüm
Bu biyopestisit sıvısı, hem çevre dostu hem de ekonomik bir alternatif sunuyor. Tarımsal atıklardan elde edilen biyopestisitler, geleneksel kimyasal pestisitlerin çevresel etkilerini azaltırken, çiftçilere düşük maliyetle zararlılarla mücadele etme imkanı sunuyor. Mısır sapı gibi yaygın ve maliyeti düşük tarımsal atıkların kullanılması, yöntemin geniş çapta uygulanabilirliğini artırıyor ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına katkı sağlıyor.
Alternatif Biyopestisitlerin Önemi
Prof. Dr. M. Fatih Cengiz, tarımsal atıkların bu şekilde değerlendirilmesinin ekonomik olarak büyük bir potansiyel taşıdığını belirterek, "Tarımda kullanılan kimyasal pestisitlerin insan sağlığına zararları göz önüne alındığında, bu biyopestisitlerin üretimi, yeni nesil tarımsal çözümler için büyük önem taşıyor" dedi. Ayrıca, bu çalışmanın AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde 2030 yılına kadar pestisit kullanımının yüzde 50 azaltılması hedefiyle de uyumlu olduğu vurgulandı.
Yeni Bir Tarımsal Mücadele Yöntemi: Doğal Biyopestisitler
Bu buluş, tarımsal zararlılarla mücadelede yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Kimyasal pestisitlerin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik bu çözüm, daha sağlıklı ve çevre dostu bir tarım geleceği için umut vaat ediyor. Çalışma, yalnızca çevreye duyarlı tarım uygulamalarını teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda tarım sektöründeki sürdürülebilir çözümlere katkı sağlama potansiyeline sahip.
Bu yenilikçi biyopestisit, hem ekonomik hem de çevresel faydalar sağlayarak, gelecekte tarımsal üretimde daha güvenli ve sürdürülebilir yöntemlerin uygulanmasına öncülük edebilir.