İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sabiha Gonca Ünal, önerileri şöyle;
“İftarda kan şekeri düşük olduğu için kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Bu nedenle uzun bir süre oruç tuttuktan sonra sağlıklı bir iftar yemeği yapmamız büyük önem taşımaktadır. Özellikle iftarda yenilen ağır ve yağlı yemekler, tatlılar metabolizmamızı yorar ve midemizi rahatsız eder. İftarda mideyi rahatlatmak için birden katı yemeğe geçmemek önce bir çorbayla başlamak sağlıklı bir seçim olacaktır. Bu yüzden iftarınızı sıcak bir kâse çorba ile açıp 15-20 dakika bekledikten sonra ana yemeği yemek ana yemek olarak da az yağlı et, tavuk veya balığı veya etli sebze yemekleri tercih etmek yararlı olmaktadır. İftardan 1-2 saat sonra da meyve veya sütlü tatlılar veya kompostolar tercih yenilebilir. Bu şekilde hem sağlık sorunları yaşanmaz hem de Ramazan’ı kilo almadan geçirebilirsiniz.”
“SAHURA KALKMAK ÖNEMLİ”
Ramazan ayında sağlıklı oruç tutmak için sahura kalkmanın büyük önem taşıdığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Ünal’ sözlerine şöyle devam etti:
“Sahurda protein, sebze ve posa ağırlıklı beslenmeniz kan şekeri dengesine, sağlıklı sindirime, daha enerjik ve tok olmanıza yol açar. Sahurda bol şekerli yağlı sindirimi zor besinleri tüketmek hem uyku kalitenizi etkiler hem de oruç tutarken midenizi rahatsız eder ve sizi zorlar. Sahurda gün boyu enerjik ve tok tutacak besinleri tercih etmeliyiz. Bunlar peynir, yumurta, zeytin, meyve, domates, salatalık yanında 2 dilim esmer ve tahıllı ekmek, ceviz, badem, yulaf ezmesi olabilir. Çorba veya sebze yemekleri çabuk sindirildiğinden sahurda tercih edilecekse yanında mutlaka et tavuk balık veya peynir veya yoğurt gibi protein içeren besinlere yer verilmelidir, böylelikle sindirim uzar ve daha uzun süre tok kalmış oluruz.”
“SUSAMA HİSSİ DUYMASANIZ BİLE İFTAR VE SAHUR ARASINDA SIK SIK SU İÇİLMELİDİR”
Dr. Öğr. Üyesi Ünal, “Susama hissi duymasanız bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. Suya ek olarak kafein içeren içecekler yerine de süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilebilir. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için de sıvı tüketimine ayrıca önem verilmelidir” dedi.
“KIZARTMALARDAN UZAK DURUN”
Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğu da belirten Dr. Öğr. Üyesi Ünal, “Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekler tercih edilmelidir. Kavrulmuş, kızartılmış yemeklerden uzak durulmalıdır” diye konuştu.