Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Ankara Bilkent Şehir Hastanesi'nde görevli hemşireler gönüllü olarak deprem bölgesinde görev aldı. Koroner Anjiyografi Bölümü Anjiografi hemşiresi Cumali Oruç da memleketi Hatay'a gönüllü olarak gitti. Depremin ardından Samandağ ilçesinde yaşayan ailesinden haber alamayan Oruç, 6 Şubat akşamı Hatay Antakya'ya ulaştı ve yaralıların tedavisinde görev aldı. Depremin 3'üncü günü ailesine ulaşabilmek için Samandağ'a geçen Oruç, burada ilk müdahaleyi de depremden yaralı kurtulan babasına yaptığını söyledi. Hemşireler Haftası'nda deprem bölgesinde yaşadıklarını anlatan Oruç, "Antakya'da çalışırken ailem aklımdaydı. Onlara ulaşmam da bir mucize oldu. Çalışırken beni yönlendiren UMKE ceketli bir beyefendiye 'Benim Samandağ'a gitmem lazım' dedim. 'Gel bakalım, ben Hatay İl Sağlık Müdürüyüm' dedi. Allah karşıma çıkardı gerçekten, ismimi aldılar. 'Biz seni arayacağız' dediler. Sağ olsunlar yarım saat sonra aradılar, yönlendirdiler. Bir otobüsle Samandağ'a yola çıktık. Yollar çok kötüydü. Aklım ailemdeydi; ama bir yandan da insanlara yardım etmeye çalışıyoruz. İndiğimde çocukluğumun geçtiği memleketimdeydim. Etrafıma bakıyorum, yürüdüğüm yolda halamın evi yıkılmış. Tanıyamıyorsunuz olduğunuz yeri. En azından ailemin nerede olduğunu biliyordum, onlara doğru gittim, akşam onlara ulaştım. Koştum, sarıldım ve ağlaştık. Yanımda bir pansuman çantası vardı. İlk pansumanımı da babama yaptım. Ayağı kesilmişti" ifadelerini kullandı.
Oruç, ailesinin yaşadığı evin depremde ağır hasar gördüğünü, babasının da dışarıya çıkarken ayağın cam parçalarının kesmesi sonucu yaralandığını söyledi.
Deprem bölgesinde gönüllü görev yapan yoğun bakım hemşiresi Yeter Yılmaz Meydaneri de "En çok etkilendiğim olay enkaza girdiğimiz zaman biz insanları canlı diye ümit ederek girmiştik. Anne ile sarılı bir çocuğu hayatlarını kaybetmiş olarak bulduk. Onları çıkarırken ailesi ile göz göze geldim, o beni çok etkiledi. O anı hala unutamıyorum" diye konuştu.