Prof. Dr. Kaçar, “Sarkopeni genellikle 35 yaşında başlar ve düzenli egzersiz yapmayan kişiler her on yılda 2 ila 3 kilogram kas kaybı yaşar. Bu durum, 60 yaşından sonra daha belirgin hale gelir ve 80 yaş üzerindeki bireylerin yaklaşık yüzde 50’sini etkiler” dedi.
Sarkopeni Nedir?
Sarkopeni, kas kütlesi ve fonksiyonunda yaşa bağlı olarak meydana gelen kayıplar sonucu kas zayıflığına yol açan bir durumdur. Prof. Dr. Kaçar, bu süreçte kasların gücünü ve işlevini kaybettiğini, bunun da günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmeyi zorlaştırdığını vurguladı.
Riskler ve Sonuçlar
Sarkopeninin etkilerinin yalnızca kas zayıflığıyla sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Kaçar, bacak kaslarındaki zayıflığın düşme riskini artırarak ev kazalarına, kırıklara ve kafa travmalarına yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca, boğaz ve yutak kaslarındaki zayıflığın ciddi solunum sorunlarına neden olabileceğine dikkat çekti: “Yutma güçlüğü, yiyeceklerin akciğerlere kaçmasına yol açarak aspirasyon pnömonisi gibi akciğer enfeksiyonlarına sebep olabilir ve bu da ölümle sonuçlanabilir.”
Ailelerin Rolü ve Erken Müdahale
Fizik tedavi ve doğru yutma tekniklerinin, sarkopeninin etkilerini azaltmada önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Kaçar, aile üyelerinin de yaşlı yakınlarını fiziksel aktiviteleri teşvik ederek, sağlıklı beslenme ve düzenli sağlık kontrolleri ile destek olabileceğini söyledi. Ayrıca, kas kaybını engellemek veya geciktirmek için yaşam boyu egzersiz yapmanın ve yeterli protein alımının önemine dikkat çekti.
Sağlıklı Beslenme ve Egzersiz
Prof. Dr. Kaçar, kas sağlığını korumak için yeterli protein alımının gerekliliğini vurguladı. “Günlük protein ihtiyacı, yaş, cinsiyet ve fiziksel aktiviteye göre değişir. Örneğin, 50 yaşında 63 kilogram bir kadının günlük protein ihtiyacı 53 gramdır. Egzersiz yapanlarda bu miktar 2-3 katına çıkabilir.” Sağlıklı beslenme için ise kırmızı et yerine somon, tavuk, yoğurt, peynir gibi daha sağlıklı protein kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini ifade etti.