Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca yaptırılan AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı'nın açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Ankara’nın şehir içi ulaşımı için kritik bir projenin açılışını yapmak üzere toplandıklarını belirterek, "AKM-Gar- Kızılay metro hattı Ankara’nın farklı ulaşım ağlarını birbirine bağlayan, bu özelliğiyle de 3,3 kilometre uzunluğunun ve 3 istasyonun ötesinde bir öneme sahiptir. Bu hattın ülkemize karayolu, vakit, çevre gibi başlıklarda yapacağı katkıların yıllık değeri 9 milyar lirayı bulacak. Böylece Ankara’ya sadece son 7 yılda daha önce var olan 23 kilometrelik raylı sistemlere ilave olarak Kızılay-Çayyolu'yla 16,6 kilometrelik, Batıkent-Sincan ile 15,4 kilometrelik, Keçiören-AKM ile 9,2 kilometrelik, bugün de AKM-Kızılay ile 3,3 kilometrelik olmak üzere toplamda 40,5 kilometrelik metro hattını kazandırmış olduk" dedi.
'BELEDİYE BAŞKANLARI BAŞKA HAYALLER PEŞİNDE KOŞUYOR'
Erdoğan, Ankara’da artan nüfusa, araç sayısına ve yerel yönetimin iş bilmezliğine rağmen kayda değer bir trafik sıkışıklığı yaşanmıyorsa metro yatırımları sayesinde olduğunu belirterek, "Üstelik Ankara’daki son dönemde hayata geçirilen tüm metro yatırımlarını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız vasıtasıyla biz inşa ettik. İstanbul’da da benzer bir durum yaşanıyor. Niye; çünkü bu şehirlerin belediye başkanları kendi şehirlerine hizmet etmek yerine başka hayaller, başka hevesler peşinde koşuyor. Ama biz ülkemizin 81 vilayetinin her biri gibi bu şehirlerimizi de asla sahipsiz bırakmadık bırakmayacağız. Metro hatlarıyla, millet bahçeleri ile kentsel dönüşüm projeleri ile, yollarıyla, içme suyu ve arıtma tesisleri ile şehirlerimizi Türkiye Yüzyılına hazırlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Bugün Ankara’da açtığımız günlük 600 bin yolcu kapasiteli metro hattımızı da işte bu yaklaşımla inşa ettik, sizlerin hizmetine sunduk. Başkentimizde sadece metro hatlarına yenilerini eklemekle de kalmadık. Mevcut 108 metro aracına ilave 324 yeni nesil metro aracı daha aldık. Böylece metro hatlarında çalışan araç sayısını 4 katına yükselterek kapasiteyi ve konforu da arttırdık. İnşallah önümüzdeki dönemde yeni projelerle, yeni yatırımlarla, yeni eserlerle, yeni hizmetlerle Ankara’yı Türkiye Yüzyılına hazırlamayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
'TERÖR ÖRTÜGÜNÜN UZANTISI YENİ BİR İSİMLE ORTAYA ÇIKTI'
Erdoğan, Türkiye’nin her seçiminin milli iradenin tecellisi olması bakımından önemli olduğunu; fakat 14 Mayıs seçiminin ayrıca önemli olduğunu iafde ederek şunları söyledi:
"Cumhuriyetimizin ilk asrındaki mücadelemizde tek parti faşizmi, vesayet, darbe, kriz dönemlerini inşallah bir daha geri gelmemek üzere tarihin derinliklerine hep birlikte gömdük. Şimdi Türkiye Yüzyılıyla güvenli, huzurlu, zengin, güçlü, büyük Türkiye’nin inşası için kolları sıvama vaktidir. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemize gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını bundan sonra yapacaklarımızın temeli, girizgahı olarak görüyoruz. Biz bu heyecanla geleceğimize bakarken birileri de Türkiye’yi yeniden 30 yıl 50 yıl öncesine döndürmenin hesaplarını yapıyor. Bay bay Kemal’in başka yapacağı iş yok. Ne yaptı; ona şu kadar, buna şu kadar, birisine bu kadar; yetmez ki 6’lı masa hepsinden doyması lazım. 7'li masa var. O da masanın altındaydı, çıktı. Şimdi soruyorum; İP sen ne iş yapıyorsun? Niye durmadın masadan kaçtın gittin? Hani sen milliyetçiydin? Hani sen yerliydin, milliydin? Bay Bay Kemal terör örgütünün parlamentodaki uzantısıyla niçin partisinde değil de parlamentoda görüşme yaptı? Ve şimdi ne yaptılar; partilerinin adını da değiştirdiler. Yeni bir isimle ortaya çıktılar. Ve burada, bu uygulanan projeye gereken dersi 14 Mayıs’ta vermeye var mıyız? Muhalefetin son dönemdeki telaşı işte bu hesabın eseridir. Çok çalışmamız lazım."
'KILIÇDAROĞLU'NUN ETEĞİNE SARILDILAR'
Erdoğan, muhalefete eleştirilerine devam ederek, "Bilhassa son 2 ayda istismar edilmedik kavram, ayaklar altına alınmadık değer bırakmadılar. Artık şurada kaldı 35 gün. Kurdukları 7’li masanın etrafındaki her bir parti kendi geçmişlerine, kendi kırmızı çizgilerine dair ne varsa hepsini de bir kenara bıraktı, hepsini de çiğneyip geçti. Bir senedir millete umut diye pazarladıkları masaya 'kumar masası' dediler, 'noter masası' dediler. Sonra tıpış tıpış o masaya dönüp tekrar oturdular. Geçmişte CHP’ye yöneltmedik itham bırakmayanlar, Kılıçdaroğlu’nun eteğine dört elle sarıldılar. Bizi beğenmeyip ayrı parti kuranlar, 7’li masanın dolgu malzemeliğine razı oldular. Ömürleri boyunca söyledikleri her şeyi yutma pahasına CHP listelerinden adaylık sırasına girdiler. Bununla da kalmadılar. Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla ne pahasına olduğunu kendilerinin dışında kimsenin bilmediği kirli bir ortaklık kurdular. Gerçekten de yürek sızlatan bir tabloyla karşı karşıyayız. Bölücü terör örgütü PKK her gün bir elebaşlarının ağzından 7'li masa desteğini Kandil’den açıklıyor. Ey benim sevgili milletim; Kandil’den verilen talimatlarla yola giden bu Bay Bay Kemal’e ve onun yavrularına destek verilebilir mi? Öyleyse daha çok çalışacağız ve demokrasi sandığına bunları gömeceğiz" dedi.
'SİZ NE İŞ YAPIYORSUNUZ?'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefete eleştirilerini sürdürerek, "Dağdan masada arıza çıkartanlara da ayar veriliyor. Yetmiyor; seçimden sonra ne yapacaklarını da anlatıyorlar. Neymiş; Selo’yu bırakacaklarmış. Neymiş terörist başını bırakacaklarmış. Neymiş; şu hukuk devletinde ülkemizde ne kadar içeride hukuken tutuklu veya mahkum olanlar varsa, bunları da Bay Bay Kemal diyor ki 'Bırakacağız.' Yetmiyor; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı da kaldıracaklarmış. Hale bak ya. Ne günlere kaldık ey gazi hünkar; eşek vezir olmuş katır silahtar. Bir diğer örgüt FETÖ. Tüm mensuplarıyla 7’li masanın fedailiğine soyunmuş durumda. Mensuplarına cezaevlerinden çıkma, kamuya geriye dönme sözü veriyor. Yetmiyor; bir de ülkeden ve milletten hesap sorma tehdidinde bulunuyor. Bakıyorsunuz tüm bunlara masada kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. O hani yavrular var ya; 'Diyanet İşleri Başkanlığını kapatacağız' diyorlar; siz ne işe yarıyorsunuz, niye orada varsınız? Onun için çok çalışacağız. Diğer terör örgütlerinin durumları da farklı değil. Daha yurt dışından ülkemizdeki seçimlerde muhalefetin kazanması temennisiyle yazılanları çizilenleri, konuşulanları, saymıyorum" dedi.
'CUMHUR İTTİFAKI’NIN LGBT DİYE BİR DERDİ YOK'
Erdoğan "Bir de çocuklarımızı, gençlerimizi sapkın akımların mezesi yapmak için yanıp tutuşanlar var. Neydi bu; LGBT. AK Parti’nin de, Milliyetçi Hareket Partisi’nin de ve diğer Cumhur İttifakı’nın ortaklarının LGBT diye bir derdi yok. Ama şu anda Millet İttifakı denilen bu Zillet İttifakı’nın böyle bir derdi var. Derdiniz yoksa açıklayın. Niye bugüne kadar açıklamadınız? Niye açıklayamıyorsunuz? Hiçbirinin adını vermeme gerek yok. İP’i de, Saadet’i de bunlardan bir ses var mı? Yok. Çünkü bunların böyle bir derdi yok. Bunlar ne millidir ne de yerlidir. Erkek ve kız evlatlarımıza göz diken bu muhalefetin yanında bunlar saf tutmuş durumdadır. Aslında daha söylenecek çok şey var; ama inanın içimiz el vermiyor. Bunun adı asla siyaset değildir. Siyaset yapmak değildir. Bunun adı olsa olsa terör örgütlerinin dümen suyuna girmektir, terör örgütlerine teslim olmaktır. Bunun adı bu güzel ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak yeniden küresel emperyalizmin emrine sokmaya çalışmaktır. Bunun adı milletimizin istiklali ve istikbalinin teminatı olan neslimize, evlatlarımıza kastetmektir" ifadelerini kullandı.
'HİÇBİRİNİN MİLLETİMİZE HİZMET ETMEK GİBİ BİR DERDİ YOK'
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Soruyorum size bugüne kadar 7’li masadan terör örgütleriyle mücadelenin kararlı şekilde süreceği, huzur ve güven ikliminden taviz verilmeyeceği yönünde Allah aşkına söyleyin bir söz duydunuz mu? Terör örgütlerinin başını sınırlarımız ötesindeki inlerinde ezmek için yürüttüğümüz operasyonların devam edeceğine dair bir söz duydunuz mu? Küresel bir proje olan sapkın akımları ülkemizden uzak tutmak için kararlı bir duruş iradesi duydunuz mu? Hiçbirini de duyamazsınız. Çünkü 7'li masa bunları yapmamanın pazarlığıyla seçime gidiyor. Bu böyle bir proje. Dikkat ederseniz masadakilerin hiçbirinin ülkeye herhangi bir eser kazandırmak, milletimize herhangi bir hizmet getirmek gibi bir derdi yok. Şu anda ana muhalefetin Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin başkanları, bir eseriniz olsun be. Yaptığınız gururla övünülecek bir eserleri var mı? Ankara’da var mı? İstanbul’da var mı? İzmir’de var mı? Niye; çünkü masanın böyle bir misyonu yok. Onlara verilen görev başka. Onlar yapmaya değil yıkmaya geliyor, yıkmaya. Biz yaptıklarımızın üzerine daha fazlasını koymaya geliyoruz. Onlar ülkeyi ileriye taşımaya değil, geriye götürmeye geliyor. Biz Cumhuriyetimizin yeni asrını Türkiye Yüzyılı yapmaya geliyoruz. Fark o kadar açık ki size daha fazlasını söylemeye gerek duymuyorum."
'NE BİZE NE RAKİBİMİZE GÖZÜ KAPALI OY VERMEYİN'
Erdoğan, milletin uğruna bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlarının 3-5 muhteris eliyle heba edilmesine göz yummayacaklarını kaydederek, "14 Mayıs’ta bunları siyasi mevta yapmaya hazır mısınız? Öyleyse çok çalışacağız. Ne kendi geleceğimizi ve de evlatlarımızın istikbalini, 7'li kumar masasında bozuk para gibi harcanmasına rıza göstermeyeceğiz. 14 Mayıs bu bakımdan çok önemli. Cumhurbaşkanlığında oyunuza talibiz. Parlamentoda oyunuza talibiz. Cumhur İttifakı’nı gümbür gümbür cumhurbaşkanıyla ve parlamento üyeleri ile inşallah bu seçimde sandıklardan çıkarmaya hazır mıyız? Hem AK Parti’nin hem Cumhur İttifakı partilerinin milletvekili adaylarını sizlerin takdirine sunduk. Dün de seçip beyannamemizi milletimizle paylaştık. Esasen biz yılın her günü milletimizle beraberiz. Seçimlere kadar her gün gece gündüz sizlerle birlikte olmayı sürdüreceğiz. Allah’ın izniyle biz 21 yıllık eser ve hizmetlerimize de ülkemize ve milletimize bundan sonrası için sözümüz olan Türkiye Yüzyılı vizyonumuza da güveniyoruz. Varsa böyle bir birikimi, kapasitesi ve vizyonu olan ne diyoruz; çıksın karşımıza. Ne bize ne de rakibimize gözü kapalı oy vermeyin. Herkesi kantarınızda tartın, kıratını ölçün, notunu verin ve tercihinizi ona göre yapın. Unutmayın; 14 Mayıs’ta sandığa gittiğinizde sadece Cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar arasında bir tercih yapmayacaksınız. Atacağınız oylarla aynı zamanda 15 Mayıs sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanmak istediğinize de karar vereceksiniz" diye konuştu.