KOAH Tanı ve Tedavisinde Önemli Değişiklikler: Yeni Rehberler ve Bireyselleştirilmiş Yaklaşımlar KOAH Tanı ve Tedavisinde Önemli Değişiklikler: Yeni Rehberler ve Bireyselleştirilmiş Yaklaşımlar

OFM Antalya Hastanesi'nden Dr. Özdemir, hiperhidrozis hastalığının hem yaş hem de cinsiyet fark etmeksizin her bireyi etkileyebileceğini ifade etti. Hiperhidrozis, vücudun belirli bölgelerinde veya birden fazla bölgede görülebilir ve iki ana türü bulunmaktadır: 'sınırlı hiperhidroz' ve 'yaygın hiperhidroz'. Sınırlı hiperhidroz, en sık görülen türdür ve genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar. Bu türde avuç içleri, ayak tabanları, koltuk altları, saçlı deri ve boyun gibi bölgelerde terleme gözlemlenir. Terleme, sürekli olabilir ya da stres, utanç ve heyecan gibi duygularla tetiklenebilir. Yaygın hiperhidroz ise vücudun her bölgesinde artmış terleme ile karakterizedir ve enfeksiyonlar, diyabet, tiroid hastalıkları, sinir hasarı, obezite, menopoz ve bazı ilaçlar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Dr. Özdemir, terin kendisinin kokusuz olduğunu ancak aşırı terleme durumunda, özellikle ayak ve koltuk altı bölgelerinde bakteri sayısının artması nedeniyle kötü koku oluşabileceğini belirtti. Hiperhidrozis tanısının dermatologlar tarafından koyulduğunu ve gerektiğinde bazı tetkiklerin yapılabileceğini ifade etti. Tedavi seçenekleri arasında deri yüzeyine sürülen ilaçlar, iyontoforez, botulinum toksin enjeksiyonları, cerrahi yöntemler ve ağız yoluyla alınan ilaçlar bulunmaktadır. Dr. Özdemir, ayrıca ter emici pamuklu iç çamaşırları giymenin önemine değinerek, pamuklu kumaşların teri emme kapasitesine sahip olduğunu ve bu tür kıyafetlerin rahatlık sağladığını söyledi. Sentetik olmayan, doğal ipliklerden yapılmış geniş kesim kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hava alan ayakkabılar giymek, ayakkabıları havalandırmak, pamuklu çoraplar kullanmak, günlük çorap değişimi yapmak, monosodyum glutamat, kafein içeren gıdalardan, baharatlı yiyeceklerden ve alkol tüketiminden kaçınılması gerektiğini belirtti. Dr. Özdemir, aşırı terlemenin bir hastalık belirtisi olup olmadığını da ele aldı. Terlemenin vücut ısısındaki artışa doğal bir tepki olduğunu, ancak sıcak ortam, fiziksel egzersiz, endişe ve korku gibi faktörler olmaksızın aşırı terleme yaşanıyorsa, bu durumun kişinin ruhsal durumunu, sosyal hayatını etkilediğini, kıyafet seçimini zorlaştırdığını veya iş ve okul verimliliğini düşürdüğünü belirterek tedavi gerekebileceğini ifade etti.

Kaynak: DHA