Şimşek, “Uzun vadede dijital cihazlar beyin yapısında kalıcı değişikliklere yol açabiliyor. Dijital dünya ile sürekli etkileşimde olup hazır bilgilere kolayca erişim sağladığımızda, beynimizi çalıştırmamaya başlıyoruz. Bu durum, beyin kabuğunun hacim kaybetmesine yol açabiliyor. Sonuç olarak da kişilerin öğrenme yeteneği bozulabiliyor. Teknolojiyi bilinçli bir şekilde kullanmak önemli. Aksi takdirde aşırı teknoloji kullanımı, beyin çürümesine yol açabilir” şeklinde açıklamada bulundu.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde, “Teknoloji Bağımlılığı ve Beyin Çürümesi” başlıklı bir panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Besim Yıldırım üstlenirken, Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Şimşek ve Prof. Dr. Hüseyin Köse, öğrencilere teknoloji bağımlılığının beyin ve genel sağlık üzerindeki zararlarını anlattı.
Dijital İçeriklerin Beyindeki Etkileri
Doç. Dr. Fatma Şimşek, beynin hafıza ve öğrenme işlevleriyle ilgili bölgeleri üzerine yaptığı açıklamada, “Sabah erken saatlerde dijital dünyaya dalmak, beynimizdeki prefrontal kortekste amaçsız bir şekilde yer kaplamaya sebep oluyor. Kısa videolar veya görsel içerikler izlerken, beynimiz bir konudan diğerine sürekli geçiş yapıyor. Bu da prefrontal korteksin analiz yapma kabiliyetini zayıflatıyor. Prefrontal korteks, düşünme ve problem çözme gibi yetenekleriyle tanınan bir bölgedir, ancak dijital içeriklerle dolduğu zaman bu becerilerini kullanamıyor” dedi.
Şimşek, hipokampus adlı beynin hafıza merkezinin dijital içeriklere kolay erişim sağladıkça daha az çalıştığını belirtti: “Dijital dünyadan her bilgiye hızlıca ulaşırken, hipokampusun aktivasyonu azalıyor. Bu da unutkanlık ve hafıza sorunlarına yol açabilir. Tıpta beyin çürümesi denildiğinde, demans hastalığı akla gelir. Demans, hipokampusun zarar görmesiyle ortaya çıkar. Dijital dünyada her şeyi kolayca öğrenmeye alıştıkça, hipokampus çalışmamaya başlar ve zamanla zayıflar.”
Dijital Ortamın Zihinsel ve Fiziksel Etkileri
Beyin çürümesinin başlıca belirtileri arasında hafıza kaybı, düşünme ve karar verme zorlukları, konsantrasyon kaybı, sosyal izolasyon ve zihinsel yorgunluk olduğunu ifade eden Şimşek, “Daha önce unutkanlık şikayetleri genellikle ileri yaşlarda görülüyordu. Ancak şimdi, 20-25 yaşlarındaki gençler de ‘Unutkanlık yaşıyorum, konsantrasyon güçlüğü çekiyorum’ gibi şikayetlerle başvuruyor. Bu şikayetlerin çoğunlukla dijital ortamda aşırı vakit geçirme ile ilgili olduğunu gözlemliyoruz” dedi. Ayrıca, aşırı teknoloji kullanımının baş ağrısı, göz yorgunluğu ve uyku bozuklukları gibi fiziksel etkiler de yarattığını vurguladı.
Dopamin Düzensizliği ve Psikolojik Etkiler
Teknolojik cihazların, beyin kimyasallarından biri olan dopaminin salınımını artırdığına dikkat çeken Şimşek, “Teknolojik cihazlar, kısa süreli mutluluk ve tatmin sağlamak için dopamin salınımını tetikliyor. Özellikle kısa videolar veya oyunlar oynarken elde edilen başarılar dopamin üretimini artırıyor. Ancak dopamin salınımındaki dengesizlik, vücudumuzda çeşitli sorunlara yol açabilir. Dopaminin aşırı salınımı, beynin motivasyon ve tatmin algısını bozarak, insanlar daha kolay tatmin edebilecek şeylere yöneliyorlar. Bu da motivasyon eksikliğine ve depresyon gibi ruhsal sorunlara neden olabilir” dedi.
Şimşek, sürekli dopamin salınımının insanları daha az çaba gerektiren fakat anlık tatmin sağlayan aktivitelerde tutmaya ittiğini söyledi: “Bu süreç, kişilerin daha zorlayıcı görevlerle ilgilenmektense, daha kolay şekilde tatmin olabilecek şeylere yönelmesine neden oluyor. Sonuçta, motivasyon kaybı, depresif yakınmalar ve anksiyete gibi durumlar ortaya çıkabiliyor.”
Gençlerin Beyin Gelişimi Üzerindeki Etkiler
Aşırı teknoloji kullanımının gençlerin beyin gelişimini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Şimşek, bu durumun dikkat dağılması, sosyal beceri eksiklikleri ve düşük akademik başarı gibi sonuçlara yol açtığını belirtti: “Dijital cihazlar sürekli olarak kullanıldığında, beynin gelişimi engelleniyor. Bu, özellikle gençler için büyük bir risk oluşturuyor. Beyin yapısında kalıcı değişikliklere yol açabiliyor ve bu da kişilerin öğrenme yeteneğini olumsuz etkileyebiliyor.”
Beyin Sağlığını Koruma Yöntemleri
Beyin çürümesinin önüne geçmek için dijital detoks yapılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Fatma Şimşek, “Dijital ortamda geçirdiğimiz süreyi sınırlandırmalı ve dijital detoks yapmalıyız. Zeka oyunları, satranç, sudoku gibi aktivitelerle beynimizi çalıştırmalıyız. Ayrıca, ekran sürelerini sınırlayarak beyin sağlığımızı korumalıyız” dedi. Şimşek, beyin sağlığını korumanın başka yollarını da sıraladı: “Düzenli fiziksel egzersiz yapmak, yeterli uyku almak ve sosyal etkinliklere katılmak beyin sağlığını destekler. Dopamin seviyesinin dengeli olması için ekran başında fazla vakit geçirmemeliyiz. Bu şekilde beyin çürümesini engelleyebiliriz.”
Son olarak, teknolojiyi bilinçli kullanmanın önemini vurgulayan Şimşek, “Teknolojinin aşırı kullanımı beyin çürümesine yol açabilir, bu yüzden onu dikkatli ve sağlıklı bir şekilde kullanmalıyız” diyerek, dijital dünyanın bilinçli bir şekilde kullanılmasının önemine dikkat çekti.