Bakanlık, bu dönemde bireylerin ağız ve diş sağlığına yönelik farkındalıklarını artırmayı hedefleyen önerilerde bulundu.

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, Türkiye’deki ilk dişçilik yüksekokulunun 'Dişçi Mekteb-i Aliyesi'nin, 22 Kasım 1908 tarihinde Tıp Fakültesi bünyesinde kurulduğunu belirterek, 1996 yılından itibaren her yıl 22 Kasım'ın 'Diş Hekimliği Günü' ve 22 Kasım'ı kapsayan haftanın 'Ağız Diş Sağlığı Haftası' olarak kutlanmaya başlandığını hatırlattı. Ağız ve diş sağlığının, sadece dişleri değil, genel sağlık üzerinde de büyük etkileri olduğunu vurgulayan Genel Müdürlük, ağız sağlığını bozan etkenlerin vücutta farklı hastalıkların gelişimine yol açabileceğini belirtti.

Ağız ve diş sağlığı ile ilişkili hastalıkların kalp-damar hastalıkları, kronik solunum yolu hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum gibi sağlık sorunlarını tetiklediği ifade edildi. Ayrıca, bazı hastalıkların ilk belirtilerinin ağızda görüldüğü için düzenli ağız ve diş muayenelerinin yapılması gerektiği de belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ağız sağlığını, bireylerin yemek yeme, nefes alma ve konuşma gibi temel işlevlerini yerine getirmelerini sağlayan ağız, diş ve orofasiyal yapıların sağlıklı olmasını tanımlar. Bunun yanı sıra ağız sağlığının, kişinin özgüvenini artıran, ağrı ve rahatsızlık duymadan sosyalleşmesini sağlayan, psikososyal açıdan önemli bir rol oynadığı da vurgulandı.

Dünya genelinde ağız ve diş sağlığı sorunlarının yaygınlığına dikkat çeken açıklamada, DSÖ’nün verilerine göre ağız ve diş hastalıklarının, dünyadaki 3,5 milyar kişiyi etkileyen en yaygın bulaşıcı olmayan hastalıklar olduğu belirtildi. Bu hastalıklar, her yaş grubundan insanı etkileyebilmekte ve özellikle yoksul kesimleri orantısız şekilde daha fazla etkilemektedir. Ayrıca, diş çürüklerinin tedavi edilmemiş hali, kalıcı diş kayıplarına yol açmakta ve dünya genelinde 350 milyon insanın total diş kaybıyla yaşamını sürdürdüğü ifade edilmektedir. Diğer yandan, ağız ve diş hastalıkları nedeniyle her yıl 50 milyondan fazla okul saati kaybedilmekte, bu da öğrencilerin eğitim performanslarını, hayat kalitelerini ve başarılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Uzmanından Ebeveynlere Çocukların Dijital Hakları İçin Uyarı: Güvenlik ve Gizlilik Hayati Önem Taşıyor Uzmanından Ebeveynlere Çocukların Dijital Hakları İçin Uyarı: Güvenlik ve Gizlilik Hayati Önem Taşıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 yılı verilerine göre, 3-17 yaş arası çocuklarda günde en az bir kez diş fırçalayanların oranının yüzde 66,5 olduğu, diş fırçalama oranlarının yaşla birlikte arttığı belirtildi. Özellikle 13-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 39,3’ü, günde birden fazla diş fırçalamaktadır. Çocukluk döneminde görülen diş çürükleri ve erken diş kayıplarının, fiziksel gelişim gerilikleri, çiğneme ve konuşma bozuklukları, psikososyal etkiler ve okul performansında düşüş gibi olumsuz sonuçlara yol açtığı ifade edildi.

Ağız ve diş sağlığının önemini vurgulayan Sağlık Bakanlığı, çocukların ilk süt dişi çıktığı andan itibaren dişlerinin düzenli olarak fırçalanmaya başlanmasını öneriyor. Diş fırçalama, gece beslenmelerinde dişlerdeki süt veya mama kalıntılarının temizlenmesiyle başlayabilir ve bu temizlik için tülbent, diş temizleme mendilleri veya silikon parmak diş fırçaları kullanılabilir.

Ağız ve diş sağlığının sadece estetik bir mesele değil, genel sağlık ve yaşam kalitesine etkisi bakımından son derece önemli olduğu bir kez daha vurgulanarak, düzenli diş muayenelerinin yapılması ve sağlıklı alışkanlıkların kazandırılması gerektiği ifade edilmiştir.

Kaynak: DHA