Burada mesleğini devam ettiren tek usta olarak ben bulunuyorum. Yemeninin üstü büyükbaş hayvan derisinden, tabanı manda, astarı ise keçi derisinden yapılıyor. Bu ayakkabılar ter kokusu yapmaz. Yemeninin bazı bölgelerde başörtüsü olarak kullanıldığını biliyoruz; bizde ise ayakkabı olarak üretiliyor.” Bedensel engelli olduğu için okula devam edemeyen Başkaya, 1980 yılında çırak olarak yemeniciliği öğrenmeye başlamış ve 44 yıldır bu mesleği severek sürdürdüğünü belirtti. Oğlu ve kızını da bu meslek için yetiştiren Başkaya, “Yemeninin geçmişi burada oldukça derin. Şu an kızıyla birlikte çalışıyor, oğlunun da mesleği öğrendiğini söylüyorum. Sanatın bitmeyeceğini düşünüyorum; elimden geldiği sürece bu işi devam ettireceğim,” dedi. Milli Mücadele döneminde Yemeniciler Çarşısı’nda ordunun ayakkabı ihtiyacını karşılamak amacıyla 47 dükkanın çalıştığını anlatan Başkaya, “O dönemde usta ve çıraklar 24 saat çalışarak devlete destek olmuşlar. Şu anda dükkanımda yaptığımız yemeniler hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle Tayvan, Singapur ve Kore'den gelen turistler bu sanatımıza büyük ilgi gösteriyor,” ifadelerini kullandı.