Resepsiyonda konuşan Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, "Türkiye'nin, kolektif Batı'nın benzeri görülmemiş baskıları karşısında ikili ilişkilerimizin tüm potansiyelini gerçekleştirmeyi amaçlayan dengeli ve ulusal odaklı politikasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. Rusya Başkonsolosluğu tarafından RSFSC parlamentosunun 12 Haziran 1990'da Sovyetler Birliği'nden ayrılarak egemenliğini ilan ettiği 'Rusya Günü' İstanbul'da bir otelde düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Resepsiyona çeşitli ülkelerin diplomatik temsilcileri, iş insanları, akademisyenler ve diğer davetliler katıldı. Organizasyon kapsamında konuklar Rus yemeklerini tadarak Rusya'ya özgü şarkıları dinledi. Açılış konuşması yapan Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov Rus tarihine ve ülkenin mevcut durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "34 yıl önce, 12 Haziran 1990'da, ilk Halk Temsilcileri Kongresi, Rusya'nın Devlet Egemenliği Bildirgesi'ni kabul etti ve tam bir yıl sonra, Rusya Federasyonu'nun ilk başkanlık seçimleri gerçekleşti. Bu tarih, kökleri uzak geçmişe dayanan Rus devletinin modern tarihinin başlangıç noktasını teşkil eder. Yeni Rus Dış Politikası Konsepti'nde belirtildiği gibi, bin yılı aşkın bağımsız devlet deneyimi, önceki dönemin kültürel mirası, geleneksel Avrupa kültürü ve Avrasya'nın diğer kültürleriyle derin tarihi bağlar, yüzyıllar boyunca geliştirilen ve farklı halkların, etnik, din ve dil gruplarının uyumlu bir şekilde bir arada yaşamasını sağlayan yetenek, Rusya'nın, özgün bir devlet-medeniyet olarak, Rus halkı ile Rus dünyasının kültürel ve medeni ortaklığını teşkil eden diğer halkları birleştiren geniş bir Avrasya ve Avrupa-Pasifik gücü olarak özel bir konumunu belirler. Yaşamın her alanında önemli kaynaklara sahip olan, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi statüsüne sahip, önde gelen devletlerarası örgüt ve topluluklara katılan ve SSCB'nin halefi olan Rusya, dünya kalkınmasının egemen merkezlerinden biri olarak hareket ediyor. Ülkemiz, çok kutuplu bir uluslararası sistemin inşa edilmesi, birleştirici ve yapıcı bir gündem temelinde tüm insanlığın barışçıl ve ilerici gelişimi için gerekli koşulların sağlanması yolunda sürekli olarak ilerlemektedir" ifadelerini kullandı.
PUTİN: RUSYA'YI GÜVENİLİR BİR ÜLKE OLARAK GÖREN HERKESLE İYİ İLİŞKİLERE AÇIĞIZ
Rusya'da Mart ayında yapılan Devlet Başkanı Vladimir Putin'in seçildiği seçimlere ilişkin değerlendirme yapan Buravov, "Ülkemiz liderliğinin bu politikası Rusya vatandaşları tarafından geniş çapta destek görmektedir. Bu yılın Mart ayında yapılan Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları da bunu açıkça gösteriyor. Görevine yeniden başladıktan hemen sonra V.V. Putin tarafından imzalanan 'Rusya Federasyonu'nun 2030'a Kadarki Dönem ve 2036'ya Kadarki Ulusal Kalkınma Hedefleri Hakkında' Kararnamesi, ülkenin kapsamlı kalkınması, ekonomik ve teknolojik kapasitesinin arttırılması, devlet ve toplumun güvenliğinin sağlanması, nüfusun korunması, çevre konuları ile dijital dönüşüm sorunlarının çözümüne yönelik büyük ölçekli görevleri tanımlamaktadır. Her bir alan için, başarıya ulaşılması atılan adımların etkinliğinin bir göstergesi olacak spesifik hedefler ve görevler belirlendi. Rusya'nın güvenliğinin, Donbass ve Novorossiya'nın Rus ve Rusça konuşan nüfusunun yaşam hakkının ve özgür gelişiminin sağlanmasına, Nazizmin yeni görünümüyle ortadan kaldırılmasına yönelik Ukrayna’daki Özel Askeri Harekatın amaçlarının yerine getirilmesini sağlamaya kararlıyız. Meşru Rus çıkarlarını ve mevcut gerçekleri dikkate alan bir çözüme yönelik diyalog ve müzakerelere açığız. Başkan V.V. Putin'in belirttiği gibi, 'Rusya'yı güvenilir ve dürüst bir ortak olarak gören tüm ülkelerle iyi ilişkileri güçlendirmeye açık olduk ve açık olacağız'" dedi.
