KOAH’ın, dünya çapında en sık görülen üçüncü ölüm nedeni olduğunu ve Türkiye’de de yaygınlığının dünya ortalamalarıyla paralel olduğunu vurguladı. Türkiye’de kadınlarda KOAH oranının %7-8, erkeklerde ise %12 civarında olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Karadeniz, KOAH’ın başlıca risk faktörünün tütün kullanımı olduğunu belirtirken, çevresel ve genetik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını söyledi. Özellikle pasif sigara içiciliği, elektronik sigaralar, çocukluk dönemi enfeksiyonları ve hava kirliliği gibi etmenlerin KOAH oluşumunda etkili olduğunu vurguladı.
Hastalığın erken dönemde tanı ve tedavisinin önemine değinen Prof. Dr. Karadeniz, sigara içen ve çevresel faktörlere maruz kalan kişilere, akciğer fonksiyonlarını düzenli olarak ölçtürmelerini önerdi. KOAH'ın ilerleyici bir hastalık olduğunu ve her alevlenmenin hastalığı daha da ilerlettiğini belirtti. Ayrıca, KOAH hastalarının düzenli doktor kontrolleri, spor yapma ve aşılarını tamamlama gibi tedbirlerle hastalıklarını yönetebileceklerini ekledi.
Prof. Dr. Karadeniz, KOAH belirtilerinin özellikle eforla ortaya çıkan nefes darlığı ve öksürük olduğunu, merdiven çıkarken veya yokuşta nefes almakta zorlanan kişilerin doktora başvurması gerektiğini söyledi. KOAH'ın ilerleyen safhalarında solunum yetmezliği ve basınçlı hava cihazlarına bağımlılık gibi ciddi durumlar yaşanabileceğini ifade etti.
Hastalıktan muzdarip 78 yaşındaki Mustafa Kaya da sigaranın KOAH’a yol açtığını ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü anlatarak gençlere sigara içmemeleri ve spor yapmaları tavsiyesinde bulundu.