Ülkemizde mega yangınların sıklığının artması durumunda, orman-şehir kesişimlerinin yakınlaştığı ve yaşlanan nüfus göz önüne alındığında, halk sağlığını koruma yangın yönetiminin önemli bir parçası olacaktır” dedi.
Son dönemde ülke genelinde artan orman yangınları ve alınması gereken önlemlerle ilgili olarak Türkiye Ormancılar Derneği ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ortak bir basın açıklaması düzenledi. Haziran ayından itibaren özellikle İzmir ve Ege Bölgesi'nde çok sayıda orman yangınının yaşandığını belirten Güleş, yangınların sadece ağaçları değil, ekosistem ve tarım alanlarının tüm bileşenlerini yok ettiğine dikkat çekti.
Güleş, Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) verilerine göre, 1 Ocak-27 Ağustos 2024 tarihleri arasında Türkiye genelinde meydana gelen 2 bin 764 orman yangınında 20 bin 896 hektar alanın zarar gördüğünü ve haziran ayından itibaren İzmir ve çevresinde çıkan yangınlarda Selçuk, Çeşme, Bergama, Manisa, Karaburun, Urla, Foça, Gaziemir, Menderes, Yamanlar, Gördes, Yatağan, Milas, Bozdoğan, Çanakkale, Bolu ve Karabük'te toplam 17 bin hektardan fazla alanın yandığını açıkladı. Ayrıca Diyarbakır-Mardin'deki yangınlarda 15 sivil vatandaşın, İzmir Çeşme Deliklikoy’daki yangında 3 sivil vatandaşın ve Bayındır ve Bergama’daki yangınlarda 2 orman çalışanının yaşamını yitirdiğini belirtti.
Orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Güleş, 2024 yılında orman yangınlarının çıkış sayılarında önemli bir artış gözlendiğini ifade etti. Yangınlara müdahale için yapılan özverili çalışmalara rağmen, yangın öncesi hazırlıkların yeterli olmadığını belirten Güleş, yangın riskini azaltmak ve afet yönetimini iyileştirmek için ilgili tüm kurumların iş birliği içinde çalışması gerektiğini söyledi. Ayrıca orman içindeki izinlerin daraltılması, çöp ve atık bırakılmasının önlenmesi, enerji nakil hatlarının bakımının yapılması gibi önlemlerin kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini belirtti. Güleş, toplumun yangınlara karşı daha dirençli hale getirilmesi için acil bir seferberlik başlatılması gerektiğini ifade etti.
Yanan alanların şeffaf bir şekilde yönetilmesi ve su toplama havzalarındaki yangınların su kaynaklarını kirletmesini önlemek için yapılacak çalışmaların kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirten Güleş, mega yangınların neden olduğu hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini vurguladı. Ayrıca, insansız hava araçları ve yapay zeka destekli sistemlerle yangın riski taşıyan bölgelerin belirlenmesi gerektiğini ekledi.
Türkiye Ormancılar Derneği İzmir Temsilcisi Ahmet Kenan Özkan da yangınla mücadelenin işbirliği içinde yapılması gerektiğini belirterek, yanıcı maddelerin azaltılması ve enerji nakil hatlarının altındaki kurumuş otlar ve çalıların temizlenmesi gerektiğini vurguladı. Özkan, yangınları önlemek kadar, büyümeden söndürmenin de önem taşıdığını ifade etti.
