MGK, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonrası yayımlanan bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulduğu belirtildi.
FETÖ ile mücadelede gelinen son aşamanın değerlendirildiği belirtilerek, "Türkiye’nin başta güvenlik ve dış politika alanlarında olmak üzere, stratejik kazanımlarını engellemek maksadıyla kurgulanan ve harekete geçirilen bu ihanet şebekesine hiçbir surette mevcudiyet hakkı tanınmayacağı bir kez daha vurgulanmıştır. Eşsiz fedakarlıklarla kazanılan milli mücadelemizin sonunda imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın yüzüncü yıl dönümünde de tarihin Türkiye Cumhuriyeti’ne yüklediği mesuliyetin gereklerinin hassasiyetle yerine getirildiği ifade edilmiş; bölgemizde bir asırdır barış ve istikrara temel teşkil eden antlaşma ile kurulan düzenin milletimizin menfaatleri doğrultusunda tahkim edilmesine yönelik kararlılık teyit edilmiştir. Komşumuz Irak ile iş birliğimizin her alanda daha da geliştirilmesinin hem ülkelerimizin hem de bölgemizin önemli kazanımlar elde etmesine katkıda bulunacağı belirtilmiş; Türkiye’nin terörle mücadele ile güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmalarının samimiyetle desteklenmesinin, iş birliği zeminini güçlendireceğine işaret edilmiştir" denildi.
‘SAVAŞA SON VERME ÇAĞRISINDA BULUNULDU’
Rusya-Ukrayna savaşının da ele alındığı kaydedilerek, "Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın gidişatı ve müteakip aşamalarda bölgemize yönelik muhtemel etkileri etraflıca ele alınmış; Karadeniz’de gerginliğin tırmanmasının kimsenin menfaatine olmayacağı ifade edilmiştir. Tüm taraflara, gecikmeksizin müzakere masasına oturma ve savaşa son verme çağrısında bulunulmuş; tahıl anlaşmasına geri dönülmesinin muhtaç ülkelerdeki muhtemel olumsuzlukları önleyeceği ve gıda istikrarına katkı sağlayacağı vurgulanmıştır. Afrika’da meydana gelen ve kıta geneline sirayet edebilecek mahiyetteki son gelişmeler değerlendirilmiş; kıtanın meselelerine en uygun çözümlerin ancak kıtanın sahiplerince bulunabileceği ifade edilmiştir" denildi.
KUTSAL DEĞERLERE YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE VURGUSU
İslam dinini hedef alan eylemlere ilişkin, "İslam dinini hedef alarak iki milyara yakın Müslümanı rencide eden ve Birleşmiş Milletler tarafından da nefret suçu olarak nitelendirilen menfur eylemlerin engellenmesi ve suçluların cezalandırılması hususundaki sorumluluklarını yerine getirmeyen devletler; ifade hürriyeti kisvesiyle ektikleri nefret tohumlarının ortaya çıkarabileceği yıkıcı etkileri idrak ederek bir an evvel bu tutumlarını değiştirmeye ve kutsal değerlere yönelik saldırılara karşı birlikte mücadele etmeye davet edilmiştir. Küresel bir kriz halini almaya başlayan iklim değişikliğinin, düzensiz göçlerden sosyal buhranlara, iç karışıklıklardan devletler arası çatışmalara kadar pek çok sorunu tetikleyebilecek etkileri üzerinde durulmuş; insanlığın bu müşterek meselesine ancak uluslararası toplumun adil ve samimi gayreti ile iş birliğinin çözüm getirebileceği belirtilmiştir" denildi.