Yalçın, 2025 yılı için yapmayı planladıkları toplu sözleşme tekliflerine değinerek, memur maaşlarına yönelik talep ettikleri yüzde 15’lik ek zammın Ocak 2025 itibarıyla uygulanması gerektiğini belirtti. Ayrıca, hükümetin ücret artışlarının enflasyonu artıracağına dair yaygın algıyı terk etmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, sabit gelirli kesimlerin enflasyonun yarattığı maliyetlerden sorumlu tutulmaması gerektiğini söyledi.
Yalçın, Memur-Sen'in 2024 yılı için gerçekleştirdiği toplantılarda, 3’er aylık maaş artışları önerisinde bulunduklarını hatırlatarak, uzun vadeli enflasyon karşısında yapılan artışların yetersiz kaldığını ifade etti. 2023 yılının Ağustos ayında, kamu işvereni tarafından 2024 yılı için öngörülen enflasyon oranının yüzde 33 olduğu ancak bunun güncellenerek yüzde 47,09’a çıktığını belirtti. Bu artışın ardından, 2024 yılı için yapılan maaş artışının büyük oranda enflasyon karşısında eridiğini, ilk altı ayda yapılan yüzde 25’lik artışın bile enflasyon karşısında kaybolduğunu açıkladı. Yalçın, bu durumun, kamu işvereni ve Hakem Kurulu'nun öngörüleri ile gerçekleşen enflasyon arasındaki büyük sapmalardan kaynaklandığını ifade etti. Bu durumun, kamu görevlilerinin yaşam standartları üzerinde ciddi bir olumsuz etki yarattığını ve büyük bir mağduriyet tablosu oluşturduğunu söyledi.
"22 Puanlık Kayıplar Telafi Edilmelidir"
Yalçın, bu mağduriyetin ortadan kaldırılabilmesi için, 2025 yılı Ocak ayında memur maaşlarına enflasyon oranını telafi edici bir refah payı eklenmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, enflasyonun değil, refahın konuşulması gerektiğini ifade etti. 2025 yılı için, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine dayanan enflasyon oranlarının gerçekçi olmadığını belirten Yalçın, devletin bütçesinde yer alan hedef büyüme oranlarının yetersiz olduğunu düşündüğünü söyledi. Ayrıca, gelir dağılımında adaletin sağlanabilmesi için kamu görevlilerinin maaşlarına yönelik olarak yapılan düzenlemelerin, adaletli ve etkili olması gerektiğine dikkat çekti. Yalçın, kamu işvereni tarafından maaş artışlarında elin sıkı tutulmaması gerektiğini, devletin kendi alacakları için uyguladığı yüksek artışların yerine, geçim sıkıntısı çeken halkı rahatlatacak adımlar atılması gerektiğini savundu.
Kamu Görevlilerinin Maaşları Yoksulluk Sınırının Altında
Ali Yalçın, kamu görevlilerinin maaşlarının büyük bir çoğunluğunun yoksulluk sınırının çok altında olduğunu belirterek, bu durumun, kamu hizmetlerinin kalitesine doğrudan olumsuz etki ettiğini söyledi. Yalçın, "Güçlü memur, güçlü Türkiye" anlayışına dikkat çekerek, kamu görevlilerinin zor koşullar altında dahi fedakarca çalıştıklarını, ancak hak ettikleri değer ve saygıyı göremediklerini ifade etti. Bu koşullar altında kamu hizmetlerinin etkinliğinin, kalite standartlarının ve kamu görevlilerinin motivasyonunun ciddi şekilde zarar gördüğünü belirtti. Yalçın, özellikle kamuda çalışan memurların yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bütçe Düzenlemesinin Kamu Görevlileri ve Emeklilerin Beklentilerini Karşılaması Gerekiyor
2025 yılı için yapılacak bütçe düzenlemelerinde, kamu görevlileri ve emeklilerin maaş beklentilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Yalçın, bütçe kanununun, gelir dağılımında adaletin sağlanmasına yönelik önemli bir düzenleme olabileceğini ifade etti. OVP’nin 2025 için öngördüğü yüzde 17,5’lik enflasyon beklentisinin gerçeği yansıtmadığını belirten Yalçın, maaş artışlarının enflasyon oranına göre belirlenmesi gerektiğini savundu. Ayrıca, memurların maaşlarına yapılacak artışın, onlara sadece geçim sağlamakla kalmayıp, yaşam standartlarını yükseltmeye de katkıda bulunması gerektiğini söyledi.
Son olarak Yalçın, kamu görevlilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini ve kamu hizmetlerinin kaliteli bir şekilde sürdürülebilmesi için, memurların hak ettikleri ücretlerin ödenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, işverenin maaş artışlarında cimri davranmaması gerektiğini belirterek, enflasyon karşısında maaşların erimesine engel olunması gerektiğini ifade etti.
