Bakan Işıkhan başkanlığında üçüncü toplantının yapıldığı, '7'nci Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi' görüşmeleri kapsamında Toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil katıldı. Işıkhan, işçilere, memurlara, emekçilere, işverenlere ve dezavantajlı gruplara destek verirken sosyal adalet ve eşitliği gözettiklerini belirterek, "Toplu sözleşme sürecinde gelen tüm talepleri, bu bakış açısı ile değerlendirdiğimizi ifade etmek isterim. Sizlerden gelen tekliflerden anlaşıldığı gibi sadece mali haklar değil; sosyal haklara ilişkin çok sayıda teklif maddesi bulunmaktadır. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde 6'ncı dönemde toplu sözleşmeler yolu ile bu kamu çalışanlarının geneline yönelik olarak 53 madde, 11 hizmet koluna yönelik olarak 270 madde, toplamda ise 323 madde üzerinden uzlaşmaya varmıştır. Bugün müzakerelerle geldiğimiz nokta, üzerinde uzlaşacağımız ve memurlarımız için kazanım sayılacak çok sayıda maddemizin bulunduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
'YÜZDE 43'Ü BULAN BİR ARTIŞ ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR'
Işıkhan, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme görüşmeleri çerçevesinde kamu işveren heyetinin ikinci teklifini şöyle açıkladı:
"Kamu işveren heyeti olarak 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 15, ikinci 6 ay için yüzde 10; 2025 yılı ilk 6 ay için yüzde 6, ikinci 6 ay için yüzde 5 olarak teklifimizi açıklıyorum. Böylece 2024 Ocak ayında enflasyon tahminlerini dikkate aldığımızda, kamu personelimize yüzde 43'ü bulan bir artış öngörülmüştür. 2024'ün ikinci 6 ay dönem zammı ile birlikte kümülatif artış oranı ise yüzde 57'yi bulmaktadır. Bu ikinci teklifimizi paydaşlarımızın değerlendirmesine sunuyorum. Sürecin bugün bitmediğini ve devam edeceğini de belirtmek isterim. Devlet memurlarımızın hak ettikleri refah seviyesine ulaşması için hükümet olarak çaba sarf etmeye devam edeceğimizi de belirtmek isterim."
'SÜRECİN DEVAM ETTİĞİNİ BELİRTMEK İSTERİM'
Konfederasyonların teklifleri arasında, olumlu olarak değerlendirdikleri maddelere değinen Işıkhan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da önemli vaatleri arasında yer alan 1'inci dereceye ulaşan tüm kamu görevlilerine 3 bin 600 ek göstergenin getirilmesi hususunda yetkili konfederasyonlar ile birlikte çalışma yapacağız. Yaklaşık 18 yıllık kamu görevlilerin disiplin cezalarının affedilmesine yönelik bir çalışma bulunmamaktaydı. Bu konuda yetkili konfederasyonlar ile belirli şartlarda disiplin affı çalışması yapacağız. Kurumlarda istişare yapılarak kamu kurum ve kuruluşlarında görevde yükselme sınavlarının belli sürelerde ve düzenli aralıklarda yapılması hususlarında da yine çalışmalarımızı iş birliği içinde sürdüreceğiz. Bunun yanında mobbing izleme kurulunda sendika temsilcilerinin yer alması, memurlara yıllık izinleri haricinde hac izni verilmesi hususu, TOKİ konutlarında evi olmayan memurlara öncelik verilmesi, engelli memurlara kamu lojmanlarında kolaylık sağlanması yönünde yine paydaşlarımızla yakın istişare içerinde bulunacağımızı ifade etmek isterim" diye konuştu.
'MÜZAKERE EDİLEBİLİR DAHİ GÖRMÜYORUZ'
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, zam tekliflerinin çalışanın derdine derman olmayacağını kaydederek, "3 bin 600 ek göstergenin birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına verilmesi noktasında bir çalışma yapacağı söylendi. Bunu zaten Sayın Cumhurbaşkanı kamuoyuna açıklamıştı. Buna keşke bir süre konsaydı. 'Yıl sonuna kadar parlamentoda yasalaşacak’ denmiş olsaydı keşke. Kamu işveren heyetinden Türkiye'deki ekonomik göstergeleri dikkate alarak, çalışanları ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturacak bir teklifi tekraren masaya getirmesini bekliyoruz. İnşallah bu rakamlar tekrar revize edilip, müzakere edilecek bir rakamla gelinir. Biz bu rakamları müzakere edilebilir dahi görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
'REFAH PAYI, GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ'
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, kamu görevlilerinin beklentilerinin ve yaptıkları tekliflerin anlaşılmadığını belirterek, "Merkez Bankası'nın 2024 yılı enflasyon hedefi kapı gibi yüzde 33 olarak ortada dururken, tekliflerin yüzde 23-25'lerde geziyor olması anlaşılabilir değil. Bu masanın çözüm masası olduğuna inanarak mücadele ettik. Bugün, sosyal haklara ilişkin cümle kurulması da masanın tek iyimser noktası. Masanın hiç kesintisiz işlemesine ihtiyaç var. Çünkü zamanın daraldığı bir zemindeyiz. Hem masayı işletmeli, hem de bu teklifleri ciddi rakamlar olabilecek şekilde yeniden getirmeliler. Bu masada refah payı gündemi, görmezden gelinmemeli. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Büyüme oranını dikkate alarak kamu görevlilerine refah payı vereceğiz' vaadi seçim beyannamesinde kapı gibi duruyor. Biz, masada refah payı istedik; ama masada bu kısım henüz yok" dedi.