Olay, 19 Mart'ta merkez Osmangazi ilçesi Hürriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Kuyumcu İbrahim Kanlısu ile çalışanı Murat Yılmaz, iddiaya göre, müşterilerinin yatırım amaçlı satın aldıkları altınları, kar payı vereceğini taahhüt edip emanet almaya başladı. Uygun fiyata döviz de bozan şüpheliler, bir süre sonra müşterilerine, ellerinde nakit olmadığını, daha sonra ödeme yapacaklarını söyleyerek, döviz birikimlerini emanet aldı. Sabah saatlerinde kuyumcuya giden bir müşteri, dükkanın kapalı olduğunu görünce camdan içeri baktı. Sergilenen altınların da yerinde olmadığını ve dükkanın boşaltıldığını gören kişi, dolandırıldığını anlayıp, ihbarda bulundu. Kısa sürede çok sayıda kişi, dükkanın önünde toplandı. İhbar üzerine adrese sevk edilen polis ekipleri, mağdurları şikayetçi olmaları için Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği'ne yönlendirdi.
50 bin liradan 2 milyon liraya kadar dolandırıldıklarını öne süren 13 kişinin şikayetiyle, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı. Ekipler, Murat Yılmaz’ı Bursa'da, kuyumcu İbrahim Kanlısu ile dükkanın ruhsat sahibi olan eşi Ö.K.'yi Bolu'da gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Murat Yılmaz ile İbrahim Kanlısu, ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan tutuklanırken, Ö.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
TEHDİT EDİLDİĞİ İÇİN BOLU’YA GİTMİŞ
Olayla ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sürerken, şikayetçi sayısı 6 günde 13’ten 148’e ulaştı. Müştekilerin toplam zararı 60 milyon lira olarak hesaplanırken, Kanlısu’nun, dükkanının, müştekiler tarafından basılarak tehdit edildiğini söylediği bildirildi. Eşi ile çocuklarını akrabalarına bırakmak üzere gittikleri Bolu’da, emniyete giderek teslim olduğunu, üzerinde bulunan 600 gram altını teslim ettiğini ve 20 milyon lira borcu olduğunu belirten Kanlısu, “Hangi müştekiden ne kadar altın, para ya da döviz aldım, bunun kaydını tutmuyordum. Şu an için elimde herhangi bir liste ya da ajandam yoktur. Müştekilerin elinde, iş yerime ait yazılı kartvizit var ise o müştekiye yazıldığı oranda borcum vardır. İnkar etmiyorum. Sayıyı tam olarak hatırlamıyorum ancak tahminen müştekilere bugün itibarıyla 20 milyon TL civarında borcum vardır. Son zamanlarda müştekilere vadettiğim paraları, zamanında ödeyemediğim için müştekiler sürekli olarak iş yerime gelerek beni rahatsız ediyordu. Çalışamaz hale geldim. Müştekiler iş yerimize gelerek bizleri tehdit ettiklerinden dükkanı kapatarak çocuklarımızı akrabalarımıza bırakmak için Bolu’ya gittik. Tekrar Bursa’ya dönecektik. Çocukları akrabama bıraktıktan sonra, eşim ile birlikte Bolu Emniyet Müdürlüğü görevlilerine giderek teslim olduk” dedi.
ELİNDE ALACAĞININ YAZDIĞI KARTVİZİT OLMAYANLAR DA ŞİKAYETÇİ OLUYOR
Emniyetteki ifadesinde, müşterilerine borcu olduğunu kabul eden ancak ‘kar vaadi’ ile altın almadığını söyleyen Kanlısu’nun, “Evrakta adları geçen müştekilerden para, altın ya da döviz aldığım doğrudur. Ben müştekilere kar payı vadederek, herhangi bir para ya da altın almadım. Hakkımda yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Müştekilerin mağduriyetlerini gidermek isterim ancak şu an için ödeme gücüm yoktur. Geçen hafta 1 milyon TL, Bolu’ya gittiğim gün ise 250 bin TL ödeme yaptım. Ben dolandırıcı olsaydım bu ödemeleri yapmazdım” dediği belirtildi.
Öte yandan İbrahim Kanlısu’nun borcu olan müşterilerine verdiği kartvizit üzerine alacaklarını yazdığı, ancak elinde kartvizit olmayan çok sayıda kişinin de emniyete giderek şikayetçi olduğu öğrenildi.