Hamaney, Sinvar'ın "direniş ve mücadelenin parlayan yüzü" olduğunu ve "zulüm ve saldırgan düşmana karşı çelik gibi bir kararlılıkla durduğunu" vurgulamıştır.
Bu sözler, İran'ın Hamas'ı terör örgütü olarak değil, İsrail'e karşı meşru direnişi yürüten bir grup olarak gördüğünü ortaya koymaktadır. Hamaney, Sinvar'ın şehit edilmesini "zalim ve saldırgan düşmanın" bir eylemi olarak nitelendirmiş ve onun "şehadetinin" hak edildiğini belirtmiştir.
Ayrıca Hamaney, Hamas'ın diğer önemli liderlerinin de şehit edildiğini hatırlatarak, örgütün "ilerlemeyi durdurmadığını ve durmayacağını" söylemiştir. Bu sözler, Hamas'ın İran tarafından güçlü bir şekilde desteklenmeye devam edeceğini göstermektedir.
Öte yandan, İran'ın Hamas'a sağladığı desteğin uzun yıllardır sürdüğü bilinmektedir. İran, Hamas'ı hem finansal hem de askeri açıdan desteklemekte ve örgütün Gazze'deki varlığını güçlendirmektedir.
Bu durum, İsrail-Filistin çatışmasının bölgesel bir boyut kazanmasına ve İran'ın Ortadoğu'daki etkisinin artmasına yol açmaktadır. İran, Hamas aracılığıyla Filistin meselesinde söz sahibi olmaya çalışmakta ve bölgedeki rakiplerini zayıflatmayı amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Hamaney'in açıklamaları İran'ın Hamas'a verdiği desteği bir kez daha göstermiştir. İran, bölgedeki nüfuzunu artırmak için Hamas'ı kullanmaya devam edecek gibi görünmektedir. Bu durum, İsrail-Filistin çatışmasının çözümünü daha da zorlaştırmaktadır.