Kırıkkale'de toplu açılış törenine rahatsızlığı nedeniyle programlarını iptal eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katıldı. Kırıkkale Garı'nda düzenlenen törende konuşan Oktay, Erdoğan'ın rahatsızlığına değinerek, "Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkeyi, bu milleti o kadar çok seviyor ki, gece uyku bilmez, gündüz yorulmak bilmez. Çünkü aşk ile çalışıyor, şevk ile çalışıyor, sevda ile çalışıyor. Sadece bugün biraz istirahat etmesi gerekti. Yarın daha hızlı, daha dinamik, daha coşkulu çalışabilmek için, bıkmadan, usanmadan, yorulmadan çalışabilmek için sadece küçük bir ara vermesi gerekti. Tayyip Erdoğan burada olsun ya da olmasın, onun sizlerle arasında gönülden gönüle kurduğu bir köprü var, kalpten kalbe giden gizli bir yol var. Rabbim kalplerimizi birbirimize daha da ısındırsın. Muhabbetimizi, dayanışmamamızı daim eylesin diyorum. Biz sizi, Allah için seviyoruz. Biz sizi, Yaradan’ın hakkı için seviyoruz. Biz bu anlayışla ülkemiz ve milletimiz için laf değil, icraat üretiyoruz. Yeni hizmetlerle sizlere olan aşkımızı ispat ediyoruz" dedi.
'YENİ BİR ALTIN HALKA EKLİYORUZ'
Oktay, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Projesinin Türkiye’ye ve 85 milyonun her bir ferdine hayırlı olmasını dilediğini ifade ederek şunları söyledi:
"Bugün hem Kırıkkale’ye çok büyük değer katacak, hem de Türkiye’yi bu alanda farklı bir lige taşıyacak bir ulaşım projesini hizmete açıyoruz. Her aşaması titizlikle yürütülmüş zorlu bir sürecin meyvesi olan hızlı tren hattımız, inşallah ülkemizin iftihar vesilelerinden de biri olacaktır. Türkiye’yi hızlı trenin konforuyla 2009 yılında ilk defa tanıştırmıştık. Ankara-Eskişehir hattı ile ülkemiz, dünyanın 8’inci, Avrupa’nın da 6’ncı yüksek hızlı demiryolu işletmecisi olmuştu. 2011 yılında Ankara-Konya, 2014 yılında Eskişehir-İstanbul, Konya-İstanbul, 2022 yılı başında da Konya-Karaman hızlı tren hatlarını hizmete açarak bu atılımlarımızı devam ettirdik. Şimdiye kadar, yüksek hızlı trenin rahatlığını tecrübe eden yolcu sayımız 73 milyona ulaştı. Bugün, bu hizmet zincirine, 405 kilometre uzunluğunda, yeni bir altın halka ekliyoruz. Ankara-Sivas hattının da ilave edilmesiyle, Ankara merkezli yüksek hızlı demiryolu ağımızın en kritik aşamalarından birini daha tamamlıyoruz. Ankara-Sivas hattımız, Edirne’den Kars’a uzanan Doğu-Batı hızlı demiryolu koridorunun da önemli bir parçası olacaktır. Bu hattın devreye girmesiyle toplam demiryolu uzunluğunu 13 bin 896 kilometreye, hızlı tren hat uzunluğu ise 2 bin 228 kilometreye çıkarıyoruz. Halihazırda toplam 3 bin 593 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattında yapım çalışmaları devam ediyor."
'ULAŞIM PROJELERİNİN ÇOK GENİŞ BİR ALANDA ETKİSİ BULUNUYOR'
Oktay, Kırıkkale’nin Türkiye’nin en önemli ulaşım kavşaklarından birisi olduğunu ifade ederek, "İster duble yol, ister otoyol, isterse demiryolu olsun, ulaşım projelerinin çok geniş bir alanda etkisi bulunuyor. Öncelikle şehirlerimiz arasındaki seyahat süresi kısalıyor. Ulaşım, her açıdan daha konforlu ve güvenli hale geliyor. Tatil ve bayram günlerinde yollarımız kan gölüne dönmüyor. Emisyonu ve egzoz gazını azaltarak, hava kirliliğinin önüne geçiyor. Akaryakıttan tasarruf ettirerek, vatandaşın bütçesini koruyor. Vakitten kazandırarak, insanımızın ailesine, işine, arkadaşlarına daha çok zaman ayırmasını sağlıyor. İller ve bölgeler arasında insan ve ürün hareketliliğini hızlandırıyor. Turizm sektörünün gelişmesinde çok önemli rol oynuyor. Şehrin cazibesini artırarak, daha fazla yatırım çekmesine katkı yapıyor. Bunların haricinde ulaşım projelerimiz; şehrimize, ülkemize ve milletimize yeri doldurulamaz faydalar sağlıyor. Biz ulaşım yatırımlarına, Kılıçdaroğlu ve avanesi gibi asla dar bir açıdan bakmıyoruz. Bu eserleri aynı zamanda ülkemizin, özellikle de gençlerimizin geleceğine yapılmış, çok değerli birer yatırım olarak görüyoruz. Bu durum sadece yol, köprü, havalimanı, hızlı tren hatları için değil; ülkemizin ilk elektrikli otomobili Togg için de geçerlidir" diye konuştu.
'MEZHEBİ VE İNANCI NE OLURSAN OLSUN KİMSEYİ HOR GÖRMEDİK'
Oktay, insanları etnik ve mezhep farklılıkları üzerinden bölmenin değil; 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye’yi kucaklaştırmanın peşinde olduklarını söyleyerek, "Sizler şahitsiniz, bugüne kadar asla hemşericilik yapmadık, bölgecilik, mezhepçilik yapmadık. Etnik kökeni, meşrebi, mezhebi, inancı ne olursa olsun kimseyi hor-hakir görmedik. Şu Alevi’ymiş, şu Sünni’ymiş; bunlar Türk’müş; berikiler Kürt’müş, Muhacirmiş, Arap’mış, Çerkeş’miş demedik. Hep ‘yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ dedik. Hep 'gelin canlar bir olalım, beraber olalım, kardeş olalım' dedik. İnşallah bundan sonra da yolumuza bu şekilde devam edeceğiz. 3-5 oy uğruna birilerinin bu milleti bölmesine, parçalamasına; kardeşi kardeşe düşman etmesine fırsat vermeyeceğiz. Türkiye’nin tekrar 70’lerin, 90’ların anarşi günlerine geri döndürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Fitne tüccarlarına karşı hep birlikte uyanık olacağız. Kifayetsiz muhterislerin oyununa gelmeyeceğiz. Emperyalistlerin propagandalarına aldanmayacağız. Hayal satan işportacı siyasetçilerin vaatlerine kanmayacağız. Oy kullanmaya giderken öfkeyle, kırgınlıkla, kızgınlıkla değil; sağduyuyla, basiretle, ferasetle hareket edeceğiz. Hele hele pireye kızıp yorganı yakanlardan asla olmayacağız. Son 21 yıldır olduğu gibi lafa değil, işe ve icraata bakacağız" dedi.