Gökal Köyünde Ağaçtan Düşen Çocuk Yaralandı Gökal Köyünde Ağaçtan Düşen Çocuk Yaralandı

Malazgirt Zaferi'nin 952'nci yıl dönümü etkinlikleri, 1071 Sultan Alparslan Otağı ve Türk boylarını temsil eden 16 kıl çadırının kurulduğu Malazgirt Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı'nda yapıldı. Jandarma Mehter Takımı'nın gösteri yaptığı törende, Kur'an-ı Kerim okundu. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ile bakanlar, kuvvet komutanları, çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı. Hava sıcaklığının 30 ile 35 derece arasında seyrettiği Malazgirt'de kutlamalara katılanları serinletmek için su püskürtüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "Sultan Alparslan'ın ve ordusunda yer alan her bir neferin bize emaneti bu toprakları, kanımızın son damlasına kadar koruma azim ve kararlılığımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Şu hakikat asla unutulmamalıdır ki; Malazgirt, öyle sıradan bir savaş, sıradan bir zafer değildir. Biz Anadolu'ya Malazgirt'le ayak basmadık. Çok daha öncesinden beri zaten buradaydık. Malazgirt, Anadolu'daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır. Burada kazanılan zafer önce Anadolu Selçuklu Devleti'nin kuruluşunu sağlayarak Haçlı akınlarına en büyük darbeyi vurmuştur, ardından aynı inançla bayrağını yükselten Osmanlı'nın başarılı mücadeleleriyle, Balkanların ve İstanbul'un fethine vesile olmuştur. Bir başka ifadeyle Malazgirt, İznik'in de Konya'nın da Bursa'nın da Edirne'nin de İstanbul'un da büyük kardeşidir. Bizi Viyana önlerine götüren zaferler zincirinin çıkış noktası işte burasıdır. Malazgirtli vatandaşlarım, böyle bir mirasa sahip oldukları için ne kadar şükretseler, ne kadar gururlansalar azdır. Her ilimizin, her ilçemizin bizim kalbimizdeki yeri elbette ayrıdır ama Malazgirt sahip olduğu bu manevi mirasla, kalbimizde hepsinden ayrı bir konuma sahiptir. Biliyorsunuz dün de Ahlat'taydık. Ahlat, binlerce yıllık geçmişe sahip ata coğrafyamızın sembol şehri Buhara'ya kadar medeniyetimizin pek çok merkeziyle kardeşliği olan bir yerdir. Malazgirt'le birlikte burayı da tekrar canlandırarak ecdada vefamızı göstermemizin gayreti içerisindeyiz" diye konuştu.

"Malazgirt'teki şu görüntü, bize sahip olduğumuz tarihin ve kültürün zenginliğini, derinliğini, gücünü ve en önemlisi devamlılığını hatırlatıyor. Bu topraklar bin yıldır üzerinde dalga dalga yükselen 'Ya Allah Bismillah Allahuekber' nidalarıyla feyzleniyor, bereketleniyor. Bu toprak farklılıklarına bakmaksızın, hep aynı ulvi gaye uğrunda kenetleniyor, bütünleşiyor. Türk'üyle Selahaddin Eyyubi'siyle Yavuz Sultan Selim'i ile Fatih ile ve Gazi Mustafa Kemal ile Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyete güçlü bir direnişin, bu topraklarda yer aldığını görüyoruz. Bin yıllık varlığımıza rağmen bize insanlığın en eski yurdu Anadolu'yu yar etmek istemeyenlerin sürekli birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırmasının sebebi, işte budur. Sanmayın ki bunların derdi Türklerdir, Kürtlerdir, Araplardır, diğer köken ve inançlardan insanlarımızdır. Sanmayın ki bunların gayesi haktır, özgürlüktür, eşitliktir, demokrasidir, refahtır. Bunların tek derdi hepimizi de kuşatan ve maziden atiye uzanan o kadim köprüyü yıkarak, yeniden kendilerine alan açmaktır. Öyle ki asırlardır uğraştıkları halde ulaşmayı başaramadıkları bu hedef için her değeri istismar eder, herkesi kullanırlar. Bizim her yıl olduğu gibi bu sene de bugün buradan verdiğimiz şu görüntü var ya bakın, yüz binler şu anda Malazgirt Ovası’nda. Bu mesaj var ya; tüm hevesleri kursaklarda bırakıyor. Çünkü bu meydandan tek millet mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek bayrak mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek vatan mesajı yükseliyor. Çünkü bu meydandan tek devlet mesajı yükseliyor. Dün doğuda ve batıda devrinin en büyük devletlerini yüreğindeki imanıyla ve bileğinin gücü yanında Hakk'a ve hakikate olan bağlılığıyla dize getiren ecdadın torunlarına da böylesi yakışır. Gençler, Malazgirt'teki açtıkları kapıyı Söğüt'te diktikleri çınarla yedi iklim 3 kıtaya yayan kahramanlarımıza layık olmak için bugün de gece gündüz çalışıyoruz."

Acısıyla tatlısıyla yaşanılan her hadisenin vatanın kıymetini gösterdiğini kaydeden Erdoğan, "Toprak dediğiniz bir avuç kuru tozdur. Kuru toprağı vatan haline getiren, onu kanlarıyla yoğurarak koruyanlar, adaletle yönetenler ve üzerinde yaşayan herkesi şefkatle kucaklayanlardır. Milletçe bin yıldır işte bunu yapıyoruz. İrili ufaklı onlarca beyliğiyle, Osmanlı'sıyla, Cumhuriyeti ile hep aynı vatan davasının peşinden gittik, gidiyoruz. Yunus'un, Hacı Bayram'ın, Hacı Bektaş'ın gönüllere ilmik ilmik işlediği, Mimar Sinan'ın nakış nakış taşa kazıdığı bir serencamı beraberce yaşadık. Acısıyla tatlısıyla bu coğrafyada yaşadığımız her hadise bize vatanımızın kıymetini tekrar tekrar gösterdi. Malazgirt Zaferi'ni yeni bin yılın başında kazanmıştık. Şimdi 2'nci bin yılın başında yine aynı heyecanla buradayız. 31 Mart'a hazır mıyız? Yerel yönetim seçimlerine hazır mıyız? İllerimizi maalesef bizlere yakışmaz hale getirenlerin elinden tekrar geri almaya hazır mıyız? Anadolu'daki son devletimiz, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına ulaştığımız 2023 yılını yeni bir şahlanış vesilesi haline getirmekte kararlı mıyız? Bu öylesine ifade edilmiş hamaset, rastgele söylenmiş bir söz değildir. Bugün burada gerisinde çok büyük emeklerin ve mücadelelerin olduğu bir vizyondan söz ediyoruz. Sadece son 20 yılda ülkemizin her karış toprağına ulaştırdığımız eser ve hizmetlerimizde Cumhuriyetimizin kazanımlarını tahkim ettik. Artık bu güçlü altyapı üzerinde asıl hedeflerimize yönelmenin vaktidir diyoruz. Bazı başlangıçlar vardır ki tarihin akışını değiştirir, işte biz de Cumhuriyetimizin yeni asrına böyle bir başlangıçta girmek istiyoruz" dedi.

Sürekli felaket tellallığı yaparak, karamsarlık yaymaya çalışanların olduğunu ifade eden Erdoğan, "Tarihimize zaferler ayı olarak geçen ağustostan aldığımız ilhamla gençlerimize devredeceğimiz bu özlemimizi, bu hedefimizi her geçen gün daha yüksek bir sesle haykırıyoruz. Dün bizim bu hayalimizi dile getirmemize dahi tahammülü olmayanlar, bugün attığımız adımları, katettiğimiz mesafeyi çaresizlikle izliyor. Birilerinin sürekli felaket tellallığı yaparak, sürekli kendi köhnemiş ve küflenmiş kabullerini dağıtarak karamsarlık yaymaya çalışmasına bakmayın. Onlar belki henüz tarihin tozlu raflarına kaldırıldıklarının farkında değiller ama gençlerimiz kendilerine bunu her fırsatta hatırlatıyor, hatırlatmaya devam edecektir. Biz Türkiye Yüzyılı'nı gençlerimizle birlikte adım adım inşa ederken, onların tek yapabileceği ortaya çıkan zafer anıtını seyretmek olacaktır. Allah'ın izniyle bu topraklarda Alparslanlar, Selahaddin Eyyubiler, Çağrılar Ertuğrullar, Muratlar, Fatihler, Süleymanlar, Yavuzlar, Mustafa Kemaller, Hayme Analar, Nene Hatunlar, Şerife Bacılar eksik olmayacak. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı'nın inşasının önüne de geçilemeyecektir. Malazgirt ruhu işte budur" diye konuştu.

"Biz hep içeriden aldığımız darbelerle sarsıldık. Millet olarak istiklalimiz ve istikbalimizi tehdit eden sıkıntıları sadece birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize helal geldiğinde yaşadık. Dikkat ederseniz her fırsatta ne diyoruz 'Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız' diyoruz. Ülkesinin büyüklüğünü, milletinin gücünü sadece ekranların köşelerinden kayıp giden rakamlarla ölçmeye kalkan mankurtlara rağmen bunu başaracağız. Gençlerimizin gözünde bu ışığı görüyorum. Sizleri ve bizleri 81 vilayetimizde ve dünyanın dört bir yanında takip eden her bir vatandaşımızın, her bir kardeşimizin yüreğindeki sesi duyuyoruz. Gençler unutmayın; Yahya Kemal'in şu ifadesiyle ben de şuradaki on binlere haykırıyorum; Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, Galib et, çünkü bu son ordusudur İslam'ın. Malazgirt'teki bu muhteşem buluşmamızı Türkiye Yüzyılı'nın yeni bir ahitleşmesi olarak kabul ediyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Rabb'im birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Bu düşüncelerle Sultan Alparslan'ı ve aziz şehitlerimizi tekrar tazimle yad ediyorum, yeniden buluşmak, yeniden kucaklaşmak dileğiyle sizleri Allah'a emanet ediyorum."

Törende Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de ay yıldız motifli tablo hediye etti. Erdoğan, törene katılan protokol üyelerini kürsüye davet edip fotoğraf çektirdi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın dualarıyla tören sona erdi.