Bu konuda önemli değerlendirmelerde bulunan Ayşegül Güner Algan, Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde öğretim üyeliği yapan bir uzman olarak, ebeveynlerin çocuklarına sorumluluk öğretme sürecindeki zorlukları ve bu süreci nasıl daha sağlıklı bir şekilde yönetebileceklerini açıkladı. Algan’a göre, ebeveynler çocuklarının odasını düzenlemeleri, ödevlerini hatırlatmadan yapmaları, ev işlerinde yardım etmeleri ya da sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları gibi taleplerle karşılaştıklarında çocuklardan zaman zaman dirençle karşılaşabiliyorlar. Bunun sebebini, her bireyin sorumluluk alma ve düzen konusundaki eğilimlerinin farklı olmasına bağlayan Algan, bu durumun sadece çocuklukta değil, yetişkinlikte de benzer şekilde çeşitlendiğini belirtti.
Çocukların Sorumluluk Sahibi Bireyler Olabilmesi İçin Ebeveynlerin Rolü
Çocukların sorumluluk sahibi bireyler olmalarını sağlamak için ebeveynlerin kendi davranışlarını gözden geçirmeleri gerektiğini vurgulayan Ayşegül Güner Algan, olumlu pekiştirme yöntemlerini öğrenmenin ve çocuklara empatiyle yaklaşmanın önemini dile getirdi. Algan, "Ebeveynlerin, çocuklarının sorumluluk duygusunu geliştirmek için doğru stratejilerle yaklaşmaları gerekir. Bu süreçte sabır, tutarlılık ve empati büyük rol oynar" dedi. Ayrıca, her çocuğun farklı olduğunu ve sorumluluk bilincini edinme hızlarının birbirinden farklı olabileceğini belirten Algan, ebeveynlerin çocuklarını anlamaya çalışarak, onlara uygun yöntemler geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.
Kişilik Özellikleri ve Çevrenin Etkisi
Psikoloji biliminin insan karakterlerini incelerken kişilik yapısını beş temel boyutta ele aldığını belirten Algan, bu boyutlardan birinin "sorumluluk" olduğunu söyledi. Sorumluluk düzeyi yüksek bireylerin daha organize, çalışkan ve detaycı olduklarını ifade eden Algan, bu özelliklerin genellikle akademik ve profesyonel başarı ile ilişkilendirildiğini ancak bunun her zaman bir genelleme olmadığını vurguladı. Algan, "Bir çocuğun sorumluluk sahibi olma kapasitesi yalnızca genetik yatkınlıklarla değil, çevre ve ebeveyn tutumlarıyla da şekillenir. Çocukların erken yaşlardan itibaren ailelerinden aldıkları eğitimin etkisi büyüktür" diye konuştu.
Ebeveyn Davranışlarının Çocuklar Üzerindeki Etkisi
Ebeveynlerin kendi davranışlarının çocukları üzerinde doğrudan rol model oluşturduğunu belirten Algan, ebeveynlerin çocuklarına sorumluluk kazandırma çabalarında kendi sorumluluklarını ne ölçüde yerine getirdiklerini gözden geçirmelerinin önemine dikkat çekti. "Verilen sözlerin tutulması, programlara sadık kalınması ve çocuğun ihtiyaçlarının düzenli bir şekilde karşılanması, sorumluluk bilincinin kazandırılması açısından temel adımlardır" diyen Algan, ebeveynlerin kendi davranışlarının çocuklarına örnek olacağının altını çizdi. Örneğin, sebze yemeyen bir ebeveynin çocuğuna sağlıklı beslenmeyi öğretmeye çalışmasının çoğu zaman çatışmaya yol açabileceğini belirten Algan, bu tür tutumların çoğunlukla verimsiz olduğunu ifade etti.
Ödül ve Ceza Kullanımı
Sorumluluk kazandırırken ödül ve ceza yöntemlerinin dikkatli bir şekilde uygulanması gerektiğini belirten Algan, cezadan çok olumlu pekiştirme yöntemlerinin daha etkili olduğunu söyledi. "Çocuğun yaptığı davranış ile aldığı ödül arasında bir ilişki kurmak, çocuğun bu davranışın değerini anlamasına yardımcı olur" diyen Algan, bu sürecin daha etkili olabilmesi için ebeveynlerin çocuklarıyla güçlü bir duygusal bağ kurmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca kuralların neden gerektiği konusunda açıklamalar yapmanın, çocukların bu kuralları içselleştirmelerini kolaylaştıracağını belirtti. Algan, "Çocukların, kuralların sadece bir kısıtlama olmadığını, aynı zamanda onlara güvenlik ve düzen sağladığını anlamalarını sağlamak gerekir" dedi.
Sorumluluğu Eğlenceli Hale Getirmenin Önemi
Evdeki sorumlulukları ailece yapılan eğlenceli etkinliklere dönüştürmenin, çocukların bu görevleri daha düzenli ve mutlu bir şekilde yapmalarını sağladığını belirten Algan, "Ailelerin birlikte vakit geçirerek, sorumlulukları eğlenceli hale getirmeleri, çocukların bu görevleri uzun vadede kalıcı olarak benimsemelerine yardımcı olur" dedi. Azarlanmadan, hoşgörülü bir ortamda gerçekleştirilen etkinliklerin, çocukların sorumluluk bilincini geliştirmeleri açısından daha etkili olduğunu belirten uzman, "Çocuklar, çevrelerinden aldıkları geri bildirimlerle davranışlarını şekillendirirler, bu nedenle aile içindeki tutumların çok önemli olduğunu unutmamalıyız" dedi.
Etkili İletişim ve Empatinin Gücü
Ebeveynlerin çocuklarıyla etkili bir iletişim kurarken kullandıkları dilin çok önemli olduğunu belirten Algan, empati odaklı bir dil kullanımının sorumluluk kazandırma sürecinde kritik bir rol oynadığını ifade etti. "Çocuklar, ebeveynlerinin kendilerine yaklaşımını ve söylediklerini nasıl algıladıklarına göre tepki verirler. Örneğin, 'Arkadaşın bunu yapıyor, sen neden yapamıyorsun?' gibi cümleler, çocukların özgüvenini zedeleyebilir ve onları savunmaya iter" dedi. Algan, ebeveynlerin bu tür ifadelerden kaçınmaları gerektiğini ve çocuklarla iletişimde empati odaklı bir dil kullanmalarının çok önemli olduğunu vurguladı.
Sonuç olarak, ebeveynlerin çocuklarına sorumluluk bilinci kazandırma sürecinde karşılaştıkları zorlukları aşabilmeleri için sabır, empati ve tutarlılık gibi temel unsurlara dikkat etmeleri gerektiğini belirten Ayşegül Güner Algan, bu sürecin aile içindeki ilişkilerdeki dengeyi sağlamak ve çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini desteklemek açısından kritik bir rol oynadığını söyledi.