BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erzincan’n İliç ilçesinde maden ocağında meydana gelen toprak kaymasına ilişkin yargı aşamasının devam ettiğini söyleyerek, “Konunun teknik kısmıyla ilgili soruşturma tamamlanmadan herhangi bir yorum yapmak istemiyorum. Ancak benzer maden kazalarının tümünde, soruşturma ve yargı aşaması tamamlandıktan sonra birbirine benzer sonuçlara ulaşıyoruz. Maden kazalarının tamamına yakını, madenleri işleten firmaların, iş güvenliğiyle ilgili maliyetten kaçınması nedeniyle meydana geliyor. Daha fazla kar etme hırsının bedelini, sektörün en alt basamağında bulunan maden işçileri ve onların aileleri ödüyor. Bu haksızlığa ‘dur’ demek durumundayız. Bu görev de madenlerin işletilmesiyle ilgili kural koyan, çalışma şartlarını düzenleyen, denetim yapması gereken, bu amaçla madenlerden vergi alan, hepsinden önemlisi kimsesizlerin kimsesi olması gereken devletindir. Dolayısıyla devlet sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir. Evet, adli süreç tamamlanacak ama işletmenin kusurlarının yanında, denetim sürecindeki eksiklikler de incelenmeli gereği yapılmalıdır” diye konuştu.
"BU ŞIMARIKLIĞI, BU CÜRRETKARLIĞI NEREDEN ALIYOR?"
Destici, sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Avukat Feyza Altun ile ilgili, şunları söyledi:
“İsmini bile telaffuz etmek istemiyorum. F. A. adlı bir avukat dinimize, dinin emirlerine açıktan küfrediyor. Bu hadsizliği, şımarıklığı, bu cüretkarlığı nereden alıyor? Maalesef son dönemlerde Türkiye’de bu mülteciler, sığınmacılar üzerinden bunlar bahane edilerek İslam’a ve Müslümanlara saldırılıyor. İslam’ın ve Müslümanlığın kötü olduğu açıkça anlatılıyor. Türk milleti dininden, inancından soğutulmaya çalışılıyor. Bu yeri geldiğinde hepimiz için kıymetli olan bu ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı, Kurtuluş Savaşı’mızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik üzerinden yapıyorlar. Buradan soruyorum, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne zaman dine hakaret etmiş? Ne zaman Müslümanlara hakaret etmiş de onu savunduğunu iddia edenler şimdi İslam’a ve Müslümanlara saldırıyorlar. Biz bunları reddediyoruz. Diyoruz ki, Cumhuriyet bizimdir, Atatürk bizim kıymetlimizdir ve İslam da, Türklük de bizim vazgeçemeyeceğimiz değerlerdir, bedenimizdir, ruhumuzdur. Özellikle gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin her bir ferdini uyarıyorum. Bu god kafalı sözde laiklere, sözde Atatürkçülere, sözde Türkçülere asla kanmasınlar. Şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda İslam düşmanlarının egemen olmasına, hakimiyet kurmasına en hafifiyle söz sahibi olmasına dahi müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Gerektiğinde de gereğini yapacağız. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede sen nasıl oluyor da şeriata küfrediyorsun? Şeriat eşittir İslam’dır. Bu kadar basit. Bunun aksi yok, bu bir gerçek. Bunu kabul etseniz de etmeseniz de bu böyle. Müslümansanız bunu kabul edeceksiniz. Onun için devlet, hukuk gereğini yapmalı; başkalarının da bundan cesaret almaması için en ağır şekilde cezalandırılmalıdır yoksa millet cezayı kendisi keser" dedi.