Bakan Yumaklı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitü Müdürlüğü İkizce Araştırma ve Uygulama Çiftliği'nde düzenlenen Dünya Toprak Günü programına katıldı. Yumaklı, ekilebilir ve tarım yapılabilir alanların, dünyadaki nüfus artışı ile birlikte giderek azaldığını söyledi.
Bu durumun toprağı sürdürülebilir şekilde kullanmanın zorunluluğunu da beraberinde getirdiğini belirtti. Yumaklı, gıda ihtiyacının yüzde 95'inin topraktan karşılandığını söyleyerek, "Tarım alanlarının, kullanım amaçları dışında faydalanılmasıyla alakalı birtakım düzenlemeler yaptık. Tarım alanları, sadece tarımsal faaliyetler için kullanılmalı. Özellikle de miras yoluyla bölünmeler, en büyük problemlerimizden bir tanesiydi.Bununla ilgili düzenlemeler gerçekleştirildi. Yaklaşık 7 milyon hektarlık toprağın toplulaştırılması yapıldı. Bütün bunlar toprağımızın sürdürülebilir kullanımıyla alakalı, gerçek amacında kullanılmasıyla alakalı düzenlemeler. Bu 7 milyon hektarlık toplulaştırma yapılan alanı, çok kısa bir süre içerisinde 9 milyon hektara çıkarmış olacağız. Ayrıca şu anda yaklaşık 9,3 milyon hektara tekabül eden 440 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik. 500 büyük ovaya çıkarma çalışmalarımız devam etmekte" ifadelerini kullandı.
'ANIZA EKİM İLE DAHA AZ YAKIT TÜKETMEK MÜMKÜN'
Bakan Yumaklı, erozyon sebebiyle kayıpların engellenmesi amacıyla modern sulama teknikleriyle sulama yapmak isteyen çiftçilerin yapacağı yatırımlara yüzde 50 hibe desteği verdiklerini belirterek, "Toprak sadece bakanlık olarak bizim değil ya da sadece üretim yapan üreticilerimizin değil; aynı zamanda vatandaşımızın üzerinde hakkı olan bir varlık. Dolayısıyla, bizler toprağı koruma konusunda her zaman için milli bir vazifeye sahibiz. Bugün burada doğrudan anıza tohum ekme işlemini de gerçekleştirdik. Özellikle kurak alanlarda, 500 milimetrenin altında yağış alan yerlerde doğrudan anız üzerine ekim yapmanın geleneksel usullere göre hem verim açısından hem kalite açısından hem de yapılan masraflar açısından çok daha avantajlı olduğunu tespit ettik. Bu yöntemle daha az yakıt tüketmek mümkün. Aynı zamanda toprakla ilgili işlemin minimumda olması sebebiyle, erozyon ve diğer etkenlerden de en az etkilenmesi söz konusu olacak. Yine burada Tarımsal Araştırma Geliştirme Merkezimizin geliştirmiş olduğu Bayraktar isimli tohumun bir bölümünün, biraz önce tarlaya ekimini gerçekleştirmiş olduk" diye konuştu.