D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi, Filistin’e desteklerini açıklamak üzere olağanüstü olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da toplandı. Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisinde düzenlenen toplantıya, üye ülkelerin Bakan, Bakan yardımcısı ve genel sekreterleri düzeyinde katılım oldu. Konseye başkanlık yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, barış, diyalog, iş birliği, adalet, eşitlik ve demokrasi için kurulan konseyin Filistin’e desteğini en güçlü şekilde duyurulduğunu vurgulayarak, konsey dışında ki ülkelere Filistin’i tanımaları ve bu durum karşısında destek olmaları konusunda seslendi.
"BU SAVAŞ İSRAİL, FİLİSTİN SAVAŞI DEĞİL, KÜRESEL DEMOKRASİYE BİR MEYDAN OKUMA"
Bakanlar Konseyi toplantısı Filistin için daha fazla destek seferberliği ve dayanışmayı gösterme amaçlı bir araya geldiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Şu anda bugünden itibaren Gazze'nin ümide ve desteğe ihtiyacı var ama bütün bunlardan öte aksiyona ihtiyacı var. Bu savaş İsrail, Filistin savaşı değil, küresel demokrasiye bir meydan okuma. Uluslararası sistem ikiyüzlülük ve bazı ülkelerin körlüğü nedeniyle aslında çöküşe geçti. Gözlerimizin önünde gerçekleşen son sekiz aydır Gazze'deki gelişmeler aslında normların ve değerlerin erozyonunu gösteriyor. İsrail kıyımının devam etmesi toplumsal gerilimi ve halkların öfkesini tetikliyor. Uluslararası sistem bir çözüm getiremediği sürece aslında İslam dünyası olarak bu probleme sahip çıkmak ve kalıcı bir çözümün liderliğini yapmak bize düşüyor" ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN BUNLAR İSRAİL'E BASKI YARATMAK İÇİN UYGULANAN ÇALIŞMALARIN SONUCU"
‘Türkiye olarak biz bölgesel problemlerin, bölgesel çözümleri beraberinde getirmesi ve ancak bu şekilde çözüleceğine inanıyoruz’ diyerek sözlerini sürdüren Fidan, “Aslında bu yaklaşımın İslam iş birliği teşkilatı içinde de yansımasını bulması bizi memnun ediyor. Savaşın ilk günlerinden bu yana İslam İşbirliği Teşkilatı kararlı bir biçimde adımlar attı. İslam dünyası ilk defa bu kadar kararlı bir duruş gösteriyor bu bölgesel sorun nedeniyle. Kasım ayında İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi içerisinde bir temas grubu kurduk ve birçok farklı kıtaya, ülkeye seyahat edip üst düzey toplantılar gerçekleştirdik. Bu adımların somut sonuçlarını görmek son derece önemli. Politikalarını değiştiren ülkeler ve Filistin'in adil davasını kabul eden ülkeler var. İslam İşbirliği Teşkilatına ilaveten Müslüman dünyası, Arap Ligi, Türk devletleri teşkilatı ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi teşkilatlarla da adımlar attı. Bütün bunlar son derece geniş kapsamlı bir biçimde sistemli bir biçimde İsrail'e baskı yaratmak için uygulanan çalışmaların sonucu" dedi.
“İSRAİL, ULUSLARARASI HUKUK ÇERÇEVESİNDE BİR BİRİ ARDINA SUÇLAR İŞLEMEKTEDİR"
Bakan Fidan, "İsrail'in savaşı giderek tırmandırma çabalarının karşısında bölgedeki kardeşlerimiz giderek tehdit altında yaşamaya devam ediyor. Şu anda Mısır sınırındaki olaylar, Lübnan'ın hedef alınması ve Suriye'deki İran Konsolosluğu'na yapılan saldırılar hep bu bölgesel taşma etkisinin sonuçları. D-8, bizim dayanışmamızı İsrailli saldırısına karşı göstermemiz için bir başka platform. Bu da kardeşlerimizin bu bölgede yanında olduğumuzu gösteriyor. Aynı zamanda Mısır’ın Gazze'ye insani yardımın girişindeki inanılmaz rolünden dolayı da tebrik ve takdir ederek kutluyoruz. Saygıdeğer mevkidaşlarım İsrail, Uluslararası hukuk çerçevesinde bir biri ardına suçlar işlemektedir. Gazze'de bulunan bu durum insanlık için bir utanç. Gazze'nin yanında durmak ve bu zorbalığa ve baskıya direnebilmek hepimizin görevi ve insanlık adına bir dönem. İşgal, ilhak ve yasa dışı yerleşimlere karşı durmak ve insan onurunu yüceltmekle zorundayız" diye konuştu.
“BİR NOKTADA FİLİSTİN BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE TAM ÜYE OLACAK"
‘D-8 ülkeleri olarak Filistin'in yanındayız ve arkasındayız’ diyerek sözlerine devam eden Fidan, “Bugünkü toplantımız bu taahhütlerin tekrarlanması için bir fırsat. Ve her noktada iş birliğimizin beyanı ile Filistin halkının haklarını güvence altına almak için çalışıyoruz. Hiçbir şüphemiz yok ki Gazze'deki bu katliamı gerçekleştirenler bir gün hesap verecekler. Ve Filistin'in barışçıl geleceği yanında duranlar kazanacaklar. Biz bunu gerçekleştirmek için çok çalışma gerçekleştiriyoruz ve çok çalışıyoruz. Başlangıçtan itibaren iki devletli ve bağımsız egemen toprak bütünlüğü olan 1967 sınırları içerisinde Doğu Kudüs başkenti olan bir Filistin devletini desteklemeye devam ettik. Bugüne kadar 148 ülke Filistin Devleti'ni tanıdı. İspanya, Norveç, İrlanda ve en yakın geçmişte Slovenya'nın katılmasıyla yüzlerce ülke bu tarihi adaletsizliğe karşı durdu ve buna bir muhalefet şerhi koydular. Geri kalan ülkelerde eminim ki bunu takip edecekler. Bir noktada Filistin Birleşmiş Milletlere tam üye olacak ve biz bu noktada Filistin Devletini tanımaları için diğer ülkelere çağrıda bulunuyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi aslında bu çağrıyı kulak vermeli ve bir ülkenin esiri olmaktan çıkmalı" dedi.
“HAMAS, KALICI BARIŞI YAPICI BİR ŞEKİLDE DESTEKLİYOR"
Bakan Fidan, "Filistin hali hazırda her tür siyasi, ekonomik ve yasal desteği tam devlet olarak hak ediyor. Bu çerçevede bizim çalışmalarımız sürdürülebilir kesintisiz ve engelsiz bir biçimde insani yardımın Gazze'ye verilmesi ve acil ve kalıcı bir ateşkes için olacaktır. İsrail her zaman bu ateşkes çabalarını manipüle eden ve reddeden taraf oldu. Hamas, özellikle bu anlamda kalıcı bir barışı yapıcı bir şekilde destekliyor. Bu tabii ki bir savaş ya da barış çağrısı değil. Adil ve kalıcı bir çözüm sadece ve sadece daimi ateşkes kurulursa olacaktır. Bu ancak diplomasi ve uzlaşıyla olur. Bu çerçevede bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasından başka bir seçenek yoktur. Bunun için aslında daha önce denenmiş yöntemlerin dışına çıkmalı ve farklı yaklaşımları desteklemeliyiz. Türkiye olarak bu çabaların her zaman yanında olacağız. Geçerli ve uygulanabilir seçenekleri değerlendireceğiz. Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanında bulunacağız ve bu yeniden inşa sürecinde de onların yanında olacağız. Filistin'in birliğini destekleyeceğiz" diyerek sözlerini sonlandırdı.