EKONOMİ

AV. MUSTAFA ÖZYURT’TAN KIDEM TAZMİNATI HAKKINDA MERAK EDİLENLER

KIDEM TAZMİNATI NEDİR? VE KİMLERE ÖDENİR Kıdem tazminatı, iş kanunlarına tabi olarak çalışan işçinin iş akdinin, kanunun belirttiği asgari sürenin üstünde çalışmak şartıyla, kanunda belirtilen koşullar veya işçinin ölümü halinde sona ermesi halinde çalışma süresi ve işçinin aldığı ücret miktarına göre işçiye ödenen para olduğunu belirten İlçemiz Avukatlarından Mustafa Özyurt Kıdem tazminatı ve bunun içerikleri hakkında gazetemize açıklamada bulundu.

Abone Ol

Avukat Mustafa Özyurt,

  ‘’1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesinde kıdem tazminatı düzenlenmiştir. 1475 sayılı İş Kanunu’ndan sonra, 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nda kıdem tazminatı ile ilgili olarak yeni bir düzenleme yapılmamış, kanunun 120. maddesinde ‘’ 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.’’ Denilmiştir. Ayrıca Geçici maddelerin altıncısında ise ‘’ Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.’’ Denilerek, kıdem tazminatı fonu kuruluncaya kadar önceki kanunun 14. Maddesindeki şartların geçerli olacağını belirtmiştir.

Kıdem tazminatı, iş kanunlarına tabi olarak çalışan işçinin iş akdinin, kanunun belirttiği asgari sürenin üstünde çalışmak şartıyla, kanunda belirtilen koşullar veya işçinin ölümü halinde sona ermesi halinde çalışma süresi ve işçinin aldığı ücret miktarına göre işçiye ödenen paradır.

Kıdem tazminatına hak kazanılması için belirli koşulların yerine getirilmesi şarttır. Bunlardan biri iş sözleşmesinin kanunda Belirtilen hallerden biri ile sona ermesidir. Bildirimsiz fesih hallerinde, 4857 sayılı kanunun 24. Maddesinde belirtilen, işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı veren durumların meydana gelmesi sebebiyle iş akdinin feshinde, işçi kıdem tazminatına hak kazanır. İşverenin, iş akdini ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan nedenlerden biri nedeniyle feshetmesi halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz ama sağlık koşulları, zorlayıcı nedenler, işçinin tutukluluğu veya gözaltına alınması nedeniyle iş akdinin derhal feshinde ise işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Bildirimsiz fesihte, fesih beyanının karşıya ulaştığı zaman esas alınır.

İş sözleşmesinin bildirimli feshi hususunda ise, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesi uyarınca,  işçinin Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla, Bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla, kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. İş akdinin, işverence bildirimli feshinde işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Bildirimli fesihte, sürelerin sona erdiği tarih esas alınır.

Kıdem tazminatına hak kazanılması için kanunda geçen asgari sürelere göre çalışmak koşulu ise, iş akdinin en az bir yıl devam etmiş olması gerekir. İş sözleşmesinin başlangıcı için işçinin iş sözleşmesini imzaladığı tarih değil, fiili olarak işe başladığı tarih esas alınır. Fiili başlangıçtan itibaren bir takvim yılı çalışılmış olması gerekir. Grev ve lokavtta geçen süreler kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. 

1475 sayılı Kanunun 14. Maddesine göre; İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. İş yerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.

Kıdem tazminatının miktarı hesaplanırken işçinin, işe başladığı tarihten itibaren geçen her bir tam yıl için, işçiye 30 günlük ücreti verilir. Bir yıldan fazla olan sürelerde oranlama yapılarak kıdem tazminatı hesaplanır. Kıdem tazminatının hesaplanması, son brüt ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Kıdem tazminatında zamanaşımı ise 25/10/2017 tarihinde 7036 Sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber değişiklikler olmuştur. Bu kanun yürürlüğe girmeden önce kıdem tazminatında zamanaşımı süresi 10 yıl idi. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber zamanaşımı süresi 5 yıl olarak değiştirilmiştir’’dedi.