Z.G.'nin 'Muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık' suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla arandığı belirtilmektedir. Bu, ciddi bir suç olup, Z.G.'nin uzun süredir aranan bir firari hükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Polisin onu Keşan'da yakalayarak gözaltına alması ve adli makamlara sevk etmesi, kaçak suçlunun adalet önüne çıkarılması açısından önemli bir gelişmedir.
Diğer taraftan, İ.U.'nun 'Ailenin korunması' suçundan arandığı ifade edilmektedir. Bu suçun kapsamının tam olarak ne olduğu bilgisi verilmemiş olsa da, aile içi şiddet, tehdit veya istismar gibi vakalarla ilgili olduğu tahmin edilebilir. Polisin İ.U.'yu da yakalayarak gözaltına alması ve adli makamlara sevk etmesi, bu suçların önlenmesi ve mağdurların korunması açısından önemli bir adımdır.
Her iki sanığın da tutuklanması, suçlarının ciddiyeti ve kaçma ihtimallerinin bulunması nedeniyle adli makamlar tarafından uygun görülmüş olmalıdır. Bu sayede, adaletin tecelli etmesi ve hukuk düzeninin korunması sağlanacaktır.