Olaya daha yakından baktığımızda, olayın gece yarısı Edirne'nin İpsala ilçesinde meydana geldiği görülüyor. Buna göre, 15 yaşındaki E.K., ailesi (eşi Z.K., çocukları E.K. ve D.K. ile arkadaşları E.Ç.) ile birlikte husumetli oldukları Bekir İşlek'in evine gitmişler. Evin önünde Bekir İşlek ile tartışma çıkmış ve E.K. cebinden çıkardığı bıçakla Bekir İşlek'i 21 kez bıçaklayarak ağır yaralamıştır. Ağır yaralanan Bekir İşlek kurtarılamayarak olay yerinde hayatını kaybetmiştir.
Olayın hemen ardından suç şüphelileri olan E.K., Z.K., D.K., E.Ç. ve E.K. İpsala İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gitmişlerdir. Polis ve sağlık ekipleri de olay yerine sevk edilmiştir. Bekir İşlek'in cenazesi otopsi için Edirne Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiştir.
Bu tür şiddet olaylarının arkasında genellikle derin kişisel veya ailesel anlaşmazlıklar, husumetler ve çatışmalar yatar. Ancak çocukların bu denli ağır ve vahşi bir şekilde müdahil olması oldukça düşündürücü ve endişe vericidir. 15 yaşındaki bir çocuğun, böylesine acımasız bir cinayeti işlemesi, gelecekte çok daha ciddi sorunlara yol açabilecek bir gösterge olabilir.
Ayrıca, böyle bir olayda aile üyelerinin de suça karışması ve olay yerinden kaçmaları, durumu daha da karmaşık hale getirmektedir. Şiddet, öfke ve intikam duygularının böylesine yıkıcı sonuçlara yol açması oldukça üzücüdür.
Bu tür olaylarda, tüm tarafların psikososyal destek almaları, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesi ve çocukların şiddetten uzak tutulması çok önemlidir. Aksi takdirde, bu tür trajik olayların tekrarlanması kaçınılmaz olabilir. Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda duyarlı olması ve çözüm üretmesi gerekmektedir.