Bu davada, 25’i tutuklu olmak üzere toplamda 46 sanık yargılanıyor. Davanın 3. duruşması, Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlamıştı ancak salon kapasitesinin yetersizliği nedeniyle duruşma, konferans salonunda gerçekleştiriliyor. Duruşma, sabah saat 10.40 civarında sanık yoklamasıyla başladı ve suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar, tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar duruşmada yer aldı. Ayrıca, tutuklu sanık doktor İlker Gönen’in cezaevinde hayatına son vermesinin ardından sanık sayısı 46'ya çıkmıştı.
Duruşma esnasında ilginç bir olay yaşandı. Sanık avukatı, müvekkiline su vermek istedi, ancak jandarma buna engel olmaya çalıştı. Bu durum, sanık avukatları arasında kısa süreli bir gerginliğe yol açtı. Avukatlar, "Su vermek suç değil!" diyerek duruma tepki gösterdiler. Diğer yandan, Cumhuriyet Savcısının, “Burada alışveriş yapmak yasak” açıklamasına sanık avukatları, "Jandarmalar işini yapmıyor, ilk defa mı duruşmaya giriyoruz, ilk defa mı jandarma görüyoruz?" şeklinde karşılık vererek tepkilerini dile getirdiler. Salonda bulunan polisler, tarafları sakinleştirerek duruşmanın devam etmesini sağladı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen, 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutuluyor. Bu ölümler nedeniyle, sanıklara 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi', 'nitelikli dolandırıcılık', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, sanık Gıyasettin Mert Özdemir’e de 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi', 'kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi', 'kamuyu zarara uğratacak dolandırıcılık', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 'resmi belgede sahtecilik' gibi suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası verilmesi isteniyor. Ayrıca, 8’i kadın olmak üzere 44 sanık için de benzer suçlardan hapis cezaları talep ediliyor.
İddianamede, suç işleyen hastaneler ve şirketlere tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanarak, bu kuruluşların kapatılması ve mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma sonucunda İstanbul’da 9 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş ve bu hastanelerde tedavi gören bebekler ile diğer hastalar, ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Ayrıca, soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit eden isimler de tutuklanmıştı.
Mahkeme heyetinin verdiği karar doğrultusunda, tutuksuz sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, hastanenin İdari Müdürü Murat Mantuş, doktor Şeyhmus Çelik ve Esenler Güney Hastanesi’nin mesul müdürü doktor Ali Dirik tutuklanmıştı. Firari durumda olan Birinci International Hastanesi sahibi Ali Aksu, hemşire Serenay Şenkalaycı ve hemşire Ceren Hatice Kırım’ın yakalanmasına yönelik çalışmalar ise halen devam etmektedir.