Duruşmanın 11’inci gününde, tutuksuz sanıkların savunmalarına yer verildi. Bu davada, aralarında Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de bulunduğu 22 tutuklu sanık yer alırken, bazı sanıklar konferans salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Bugüne kadar 44 sanığın savunması alınırken, duruşma, tutuksuz sanıklardan biri olan doktor Mehmet Gürül'ün savunmasıyla devam etti.
‘Fırat Sarı ile Ortak Ev Aldık’
Duruşma, sanık Mehmet Gürül’ün savunmasıyla başladı. 27 yıldır çocuk hastalarına hizmet veren deneyimli doktor, suçlamalara yanıt verirken, Fırat Sarı ile olan ilişkisini de açıkladı. Gürül, "Birçok sağlık çalışanı arkadaşım oldu ve bu davadaki sanıklardan yarısını tanıyorum, diğerlerini ise tanımıyorum. 2020 yılından sonra Florya Hastanesi'nde çalışmaya başladım ve burada Fırat Sarı ile tanıştım. Florya Hastanesi'nden sonra Gaziosmanpaşa Şafak, Bağcılar Şafak ve en son TRG Hospital'de çalıştım. TRG Hastanesi'nde danışmanlık yaptım, bu hastanede maaşımın bir kısmı SGK'ya yatarken, geri kalan kısmı Medisense şirketine yatıyordu. Fırat Sarı ile burada çalışmaya başladım ve birlikte ortak bir ev aldık," dedi.
‘Curosorf İlaçlarının Satışı Konusunda Şüphelerim Oldu’
Gürül, aynı zamanda hastanesinde ve diğer sağlık kurumlarında kullanılan bazı ilaçlar hakkında da açıklamalarda bulundu. "Curosorf ilaçları SGK'dan satın alınmaz, firmalardan temin edilir. İlaçlar soğuk zincir koşullarında saklanmak zorundadır, ancak uygun koşullar sağlanmazsa ilaçlar bozulur. Bu ilaçların satıldığına dair duyumlar aldım ve Fırat Sarı’ya bu konuda bilgi almak için başvurdum," dedi. Ayrıca, hastaların tedavi süreçlerinde yapılan yanlışlıklar hakkında da konuştu. "Bebeklerin tedavisinin uygun şekilde yapılması gerekiyor. Özellikle bu ilaçlar, bebeklerin iyileşmesinde kritik bir öneme sahip," diyerek, Curosorf'un satışına dair herhangi bir müdahalesi olmadığını, ancak bu tür bir satışın kesinlikle karşısında olduğunu belirtti.
‘Bebeğin Tedavisini Yaptık, Anneyi İkna Ettik’
Savunmasında, bir vaka örneğinden de bahseden Gürül, "Bir bebek, evlilik dışı bir gebelik sonucu doğmuştu ve annesi bebeği almak istememişti. Biz, annesiyle görüştük, onu ikna ettik ve bebeğin tedavisini yaptıktan sonra annesine teslim ettik. Bu bebek yetiştirme kurumuna verilecekti, ancak biz bebeği annesine geri verdik çünkü daha iyi bakılacağına inanıyorduk," şeklinde konuştu.
‘Fırat Sarı ve Doğukan’la İlgili Duyumlar Aldım’
Fırat Sarı'nın, Doğukan'ın telefonlarının dinlendiğiyle ilgili kendisine bilgi verdiğini söyleyen Gürül, "Fırat Sarı bana, Doğukan'ın dinlendiğine dair bilgi vermişti. Bu konuda tanıdığı bir polisle görüşmeler yapıldığını belirtti," diyerek bu bilgilerin nasıl elde edildiğine dair şüphelerini dile getirdi. Ayrıca, bazı hastaların tedavi süreçlerine ilişkin raporlarla ilgili de açıklamalarda bulundu. "Bazı hastaların akciğer görüntüleri dijital ortamda kaydedildi ancak silinmedi. Ancak, hastaların durumları ile ilgili olarak yazılan raporlar bazen yanlış olabiliyordu. Hastaların entübe olmalarına rağmen raporlarda bu bilgilerin yer almadığını fark ettim ve bu konuda düzeltme yapılması gerektiğini düşündüm," dedi.
‘Hastalarımı Sadece Ben Tedavi Ederim’
Gürül, hastalarının tedavisinde yalnızca kendisinin karar verme yetkisine sahip olduğunu belirtti. "Benim hastanemde tedavi gören hastaların bakımı yalnızca benim sorumluluğumda. Fırat Sarı’nın hastalarıma müdahale etmesine izin vermezdim. Yetişemediğim durumlarda ise İlker Gönen’e sorardım," dedi. Ayrıca, 112 Acil Servis'in hastaların sevk edilmesinde ve yönlendirilmesinde önemli bir rol oynadığını, ancak bazen hastaların sevk süreçlerinde usulsüzlükler yaşandığını kabul etti.
‘Epikrizler Hukuki Süreçler İçin Evimde’
Savunmasının sonunda, Gürül, hakkındaki soruşturmalara ve epikrizlerin evinde bulunmasına dair açıklama yaptı. "Epikrizler, çoğunlukla hukuki süreçlerde danışmam gereken ve avukatım ile görüştüğüm belgelerdi. Polise ifade verdim ve bu belgeler bana sorulmadı. Evimde bulunan epikrizlerin bir kısmı da 2-3 yıl öncesine ait," dedi. Ayrıca, hastaların tedavi süreçlerine dair bilgilerin dosyalarda yer almadığı için, bazı bilgilerin elle yazıldığını belirtti.
Gürül, suçlamaları reddederek, sağlık hizmetleriyle ilgili uygulamalarının profesyonel sınırlar içinde olduğunu, hastaların tedavi süreçlerinde dikkatli ve etik kurallara uygun davrandığını savundu. Duruşma, sanığın savunmalarının ardından diğer sanıkların beyanlarına geçilmek üzere devam etti.