stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Recep Karaçam getirildi. Duruşmada, sanık avukatları ve şikayetçi Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı avukatları da hazır bulundu.

BERAATİNİ TALEP ETTİ

'Sevgililer Günü' Dolandırıcılarına 11 İlde Operasyon: 25 Gözaltı 'Sevgililer Günü' Dolandırıcılarına 11 İlde Operasyon: 25 Gözaltı

Sanık Recep Karaçam son savunmasını, 15 Temmuz'da Valilik binası girişinde yaşananlara ilişkin görüntüleri mahkeme heyetine izleterek yaptı. Karaçam, o dönem İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan'ın tanık olarak hakkında verdiği ifadelerin asılsız olduğunu, Demircan'la ilk temas eden subayın kendisi olmadığını söyledi. Sanık Karaçam, "Bile bile yalan söylüyor demiyorum ama sanık Nizamettin Aydın'la beni karıştırdığını düşünüyorum" dedi. Karaçam'ın avukatları da müvekkillerinin beraatini ve tahliyesini istedi. Son sözü sorulan sanık Karaçam, "Ben ne FETÖ'cüyüm, ne darbeciyim. Bunun aksinde alacağınız herhangi bir karar ismimin lekelenmesine sebep olacaktır. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. Söz verilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanlığının avukatları ise sanığın cezalandırılmasını talep etti.

YARDIMDAN CEZA VERİLDİ, TAKDİRİ İNDİRİM UYGULANMADI

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Recep Karaçam'a "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs veya görevini yapmaya engellemeye teşebbüs" suçlarından hakkında dava açılmışsa da eylemin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunu oluşturduğunu, diğer suçların bu suç içinde eriyeceğini belirtti. Mahkeme, sanık Karaçam'a önce "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ancak sanığın, Yargıtay'da cezası onanan asli fail konumundaki sanıkların eylemlerine yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırdığı gerekçesiyle cezayı 18 yıl hapis cezasına indirdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, yargılama sürecindeki tutum ve davranışları, sabit olan eylemleri işleme biçimleri dikkate alınarak takdiri indirim yapmadı. 

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 88 sanık hakkında görülen ve 31 Mayıs 2018'de karara bağlanan davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklar eski albay Nizamettin Aydın, Sadık Efe, Erkan Tercan, Halit Turan, İsa Turhan, Mehmet Ekerbiçer ve Mehmet Umut hakkındaki hükümleri onamıştı. Yargıtay, çoğunluğu asker 80 sanığa "Suç işleme kastları bulunmadığı" gerekçesiyle beraat verilmesi kararını da hukuka uygun bulmuştu.

Yargıtay’ın temyiz incelemesini tamamlamasının ardından, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan sanık Recep Karaçam hakkındaki hükmü ise bozmuştu. Sanık Karaçam'ın, kendisine verilen ‘tatbikat ve eğitim’ talimatı üzerine, Aydın'ın emir komutasında kışladan birliğiyle çıktığı anlatılan hükümde, valiliğe geldikten sonra daha üst amirleri ile görüşerek, ‘Komutanım, bu bir eğitim değilse ben birliğimi alıp geri dönüyorum’ ifadelerini kullandığı, ardından da kışlaya döndüğü kaydedildi. Bu durumun tanıklar tarafından da doğrulandığına işaret edilen hükümde, Karaçam'ın eyleminin, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ çerçevesinde olup olmadığının değerlendirmesinin gerektiği kaydedildi.

Hüsamettin Akçay Kelkit Gazetesi (Özel)

Editör: Muhammed Özkan