Tüm bu zorluklara rağmen hayata küsmeyen Çolak, "Yatakta resim yapıyorum, zamanın nasıl geçtiğini fark edemiyorum. Ayrıca su kabağı ve ahşap üzerine de boyama yapıyorum" şeklinde konuştu. Köyceğiz'de doğup büyüyen Gülay Çolak, Muğla Kız Meslek Lisesi Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra resim öğretmeni olmayı amaçladı, ancak özel yetenek sınavını geçemedi. Evde resim yapmaya devam etti. Denizli'de tanıştığı Suat Çolak ile evlenip, geçim sağlamak için bir fabrikada desinatör olarak çalıştı. 1997'de 'Şerife Ayşe' adını verdikleri kızları dünyaya geldi. 2001 yılında balkonundan düşerek omurilik felci geçiren Çolak, hastanede yürüyemeyeceğini öğrendi. 2019'da tekerlekli sandalyesinden düşerek omurilik kemiğini kırdı ve akciğeri su topladı. Tedavi sonrası taburcu edilen Çolak, bası yaraları nedeniyle son üç yıldır yatağa bağlı. Bu dönemde resim sanatına olan ilgisini sürdürdü, yağlı boya tabloları ve süs eşyaları üreterek geçimini sağlamaya başladı. Eşinin destekleriyle sanatını sürdürdüğünü belirten Çolak, "Sanat için yapıyordum, eşim çalışmadığı için yaptığım eserleri satarak geçiniyoruz. Yatakta geçirdiğim süre boyunca rüzgarı ve yağmuru özledim" diye konuştu.
