Bedel, "Birçok hayata dokunmak, 'öldü', 'yaşamaz', 'sorunlu bebek olacak' denilen bebeklerin hayatına dokunabilmek tarif edilemez bir duygu" diyerek, tıp alanındaki yolculuğunun anlamını paylaşıyor.
Erzurum Şehir Hastanesi'nde çocuk genetik hastalıkları uzmanı olarak görev yapan evli ve bir çocuk annesi Fayize Maden Bedel, kendi hayatını değiştiren zorlu bir doğum süreci yaşamış bir isim. 1986 yılında İzmir Ege Üniversitesi'nde dünyaya gelen Bedel, annesi Emine ve babası Hilmi Maden'in ikinci çocuğu olarak erken doğmuş. Anne karnında 24. haftasında erken "membran rüptürü" tanısı konularak hastaneye yatmak zorunda kalmış ve doğum sonrası ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmış. Yenidoğan yoğun bakımda tedavi altına alınan Bedel, beslenememe sorunuyla da mücadele etmiş, aynı zamanda sarılık da gelişmiş. Kan değişimi yapılması gereken Bedel’in durumu oldukça kritikmiş ve doktorlar, "Bu çocuk çok küçük yaşamaz, yaşasa bile sorunlu bir bebek olur" şeklinde yorumlar yapmışlar. Ancak Bedel, zorluklara rağmen hayata tutunmayı başarmış.
"Beni yaşatmak için çok çaba harcandığını her zaman hissettim"
Taburcu olduktan sonra, Bedel’in sağlık durumu düzenli bir takibi gerektiriyormuş ve İzmir’de Uzman Dr. Aysel Öztürk’e götürülmüş. Bedel, bu dönemde hayatının dönüm noktasını yaşadığını belirtiyor. "Annemi ve bütün ailemi sakinleştiren hocam olmuş ve bana, 'Bu çocuk yaşayacak, çok da dirayetli bir çocuk olacak' demişti. Ayrıca gözlerimde kayma tespit etmiş ve erken yaşta gözlük tedavisine başlamıştı. Ameliyat olmadan göz kaymam düzeldi," diye anımsıyor o dönemi. Aysel Öztürk hocası, ona sadece sağlık açısından değil, psikolojik olarak da çok büyük bir destek olmuş.
Bir Hayalin Gerçekleşmesi: Tıp Fakültesine Giriş
Fayize Maden Bedel'in tıp fakültesi yolculuğu da ilham verici. "Tıp fakültesi, çocukluk hayalimdi ve rahmetli dedeme verdiğim bir sözün gereğiydi," diyor Bedel. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girerek hayalini gerçeğe dönüştüren Bedel, çocuk doktoru olmayı ise ikinci basamaktı olarak görmüş. 2012 yılında, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde pediatri ihtisasına başlamış ve burada hayatına dokunan isimlerden biri de Aysel Öztürk olmuş. Aynı hastanede, klinik şefi olarak görev yapan Aysel Öztürk, Bedel’in meslek hayatındaki en önemli rehberlerinden biri haline gelmiş. Bedel, özellikle yenidoğan yoğun bakımda çalışarak küçücük bebeklerin yaşam mücadelesine tanıklık etmiş. "Her doğan küçücük bebeğin, iyileşerek taburcu olduğunu görmek, geçirdikleri zorlu süreçten çıkabildikleri mucizeyi görmek bizim en güzel motivasyon kaynağımız oldu," diye belirtiyor.
Prematüre Doğan Çocuğunun Hikayesi ve Nadir Hastalıklarla Mücadele
Fayize Maden Bedel, kendi çocuğunun da prematüre doğmasının ardından, tıp kariyerinde farklı bir yol izlemeye karar vermiş. Zorlu bir doğum süreci geçiren çocuğunun ardından, genetik hastalıklar ve nadir hastalıklar üzerine uzmanlaşma kararı almış. 2020 yılında çocuk genetik yan dal ihtisasına başlamış. Bugün, Türkiye'de sayılı olan çocuk genetik uzmanlarından biri olarak, bu alanda bölge halkına hizmet vermeye devam ediyor. Bedel, "Çocuk genetik uzmanları, ülkemizde yaklaşık 55 kişiyiz. Ben de biriyim ve bu alandaki bilgimi, becerimi ve deneyimlerimi bölge halkı için kullanıyorum," diyerek, mesleğinin önemine dikkat çekiyor.
Yenidoğan Çetesi ve Mesleğe Olan Adanmışlık
Uzman Doktor Fayize Maden Bedel, son dönemde medyada gündem olan ve bebekleri kötüye kullanarak haksız kazanç sağlayan 'Yenidoğan Çetesi'yle ilgili de düşüncelerini paylaşıyor. Bu tür haberlere karşı büyük bir üzüntü duyduğunu belirten Bedel, şunları ifade ediyor: "Yenidoğan Çetesi haberlerinin gündem olduğu bu zamanlarda, bu işi maddi kazanç peşinde olmadan, her kuvözde yatan bebeği kendi çocuğumuz gibi gören büyük bir ekip var ülkemizde ve onların hakkı ödenemez. Ben de hayatım boyunca hep böyle özverili ve vicdanlı ekiplerle çalıştım." Bedel, yenidoğan yoğun bakım alanında çalışan sağlık profesyonellerine olan minnettarlığını dile getirerek, bu tür kötü niyetli oluşumların mesleği lekelemesinden duyduğu rahatsızlığı ifade etti. "Mesleğimize sürülen bu kara lekenin en kısa zamanda temizlenmesini, halkımızın da devletimizin hastanelerine güvenmesini umut ediyorum," diyerek, çocuk sağlığı ve hastalıkları alanındaki değerleri savundu.
Fayize Maden Bedel’in hayat hikayesi, zorluklarla mücadele etmek, hayata tutunmak ve başkalarına umut olmak adına ne kadar büyük bir ilham kaynağı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bedel, sadece kendisinin değil, yaşaması zor denilen bebeklerin de hayatına dokunarak, onların hayatlarını değiştirmeye devam ediyor.