Tunceli’de yaşayan yaşlı nüfus, uzun yaşamın sırrının doğa, temiz hava ve doğal ürünlerin tüketilmesi olduğunu belirtiyor. 74 yaşındaki Gülizar Uçar, “Doğamız, havamız, sularımız tertemiz. Paketli gıdalar yemiyoruz; her zaman doğal besleniyoruz. Tereyağı, yoğurt ve bal tüketiyoruz, bu yüzden uzun yaşıyoruz,” diyor.
İl Sağlık Müdürü Dr. Muhammed Duran da Tunceli'de eğitim seviyesi ve sağlık okuryazarlığının yüksek olduğunu, doğal beslenme bilincinin yaygın olduğunu belirterek, bu durumların uzun yaşam süresine katkı sağladığını vurguladı. Tunceli, kişi başına 29 bin 426 metrekare orman alanı ile Türkiye’de havası en temiz dört il arasında yer alıyor. Sarp dağlarla çevrili bu kent, birçok bitki türüne de ev sahipliği yapıyor; Munzur Vadisi Milli Parkı’nda 1518 bitki kaydı bulunuyor.
Tunceli’nin zengin doğal kaynakları, arıcılık ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasına olanak tanıyor. Yerel üreticiler, günlük süt ürünlerini kentteki tüketicilere sunuyor. Ayrıca, Munzur ve Pülümür çaylarının birleştiği noktada, dut pekmezi, polen değeri yüksek çiçek balı, kuru fasulye ve şişelenmiş Munzur suyu gibi organik ürünler, ülke pazarının yanı sıra Avrupa’ya da ihraç ediliyor.
Yaşam süresinin uzun olmasının sebeplerini açıklayan 77 yaşındaki İbiş Tan, “Temiz hava, sağlıklı gıdalar ve kul hakkı yememek gibi unsurlar uzun yaşamımıza katkıda bulunuyor,” ifadelerini kullanıyor. Gülizar Uçar ise, “Kendimiz yetiştirdiğimiz ürünleri tüketiyoruz. Burada fabrikalar yok, dolayısıyla hava kirliliği de yok,” diyor.
Dr. Muhammed Duran, Tunceli’nin eğitim ve sağlık okuryazarlığı yüksek bir kent olduğunu, bunun bireylerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları üzerinde büyük etkisi olduğunu ifade ediyor. Tunceli’nin doğal beslenme kültürü ve yüksek sağlık hizmeti erişiminin, uzun yaşamda önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Sonuç olarak, Tunceli'nin temiz doğası, organik ürünleri ve yüksek yaşam kalitesi, bu ilde yaşayanların beklenen yaşam süresinin en yüksek olmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor.