Sinüzitin, genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının ardından gelişen ve baş ağrısına yol açabilen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Üstün, tedavi yöntemleri ve korunma yolları hakkında da bilgi verdi.
Dr. Üstün, toplumda sıkça karşılaşılan yanlış anlaşılmaların başında "ıslak saçla dışarı çıkınca sinüzit olursunuz" ya da "sinüslerim doldu, başım çok ağrıyor" gibi ifadelerin yer aldığını belirterek, baş ağrısının sebebinin sinüzit olabileceğini söyledi.
Sinüzitin, üst solunum yolu enfeksiyonları, alerjiler ve bazı altta yatan sağlık sorunlarının sinüslerde iltihaplanmaya yol açarak sinüzite neden olabileceğini ifade eden Dr. Üstün, "Sinüzit genellikle viral gribal enfeksiyonların ardından gelişir ve çoğu zaman ilaç tedavisiyle tedavi edilebilir. Ancak, bazı hastalarda sinüzit kronikleşebilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir" dedi.
Sinüzit ve Tedavi Süreci
Sinüzit genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının ardından yaygın olarak görülen bir hastalık olduğunu dile getiren Dr. Üstün, bu hastalığın çoğu zaman kendiliğinden geçebileceğini ancak bazı hastalarda tedaviye dirençli hale gelerek kronikleşebileceğini belirtti. Sinüzit tedavisinde ilk tercih edilen yöntemin antibiyotik tedavisi olduğunu vurgulayan Üstün, tedaviye yanıt alınamazsa, endoskopik yöntemler kullanılarak sinüslerdeki iltihabın temizlenebileceğini söyledi.
Sinüzit Belirtileri ve Enfeksiyonlarla İlişkisi
Sinüzitin başta başın ön kısmı ve göz çevresinde ağrı, burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini açıklayan Dr. Üstün, çocuklarda, özellikle okula yeni başlayanlarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü ve bu enfeksiyonların sinüslerde iltihaplanmaya yol açarak akut sinüzite neden olabileceğini belirtti. Yetişkinlerde ise alerjik yapılar, bağışıklık sistemi problemleri ve sık sık enfeksiyonlara maruz kalınan ortamlarda sinüzit gelişme sıklığının arttığını söyledi.
Migren ve Sinüzit Arasındaki Fark
Sinüzit ile migrenin karışabileceğine dikkat çeken Dr. Üstün, "Sinüzit, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıkken, migren nörolojik bir rahatsızlıktır. Her iki hastalık da baş ağrısına neden olabilir, ancak doğrudan bir ilişkileri yoktur. Sinüzit tedavisinde doğru tedavi yöntemi uygulandığında baş ağrıları kontrol altına alınabilir" diye belirtti. Sinüzit tedavisinde cerrahi müdahale gerekirse, endoskopik yöntemlerle yapılan operasyonların oldukça etkili ve minimal invaziv olduğunu ifade etti. Bu yöntemle sinüslerin içi temizlenip, sinüslerin giriş kanalları genişletilerek, olası bir enfeksiyon durumunda cerrahi müdahaleye gerek kalmadan tedavi edilebileceği belirtildi.
Sinüzit İçin Koruyucu Önlemler
Sinüzit gelişimini engellemek için alınabilecek en önemli önlemlerden birinin hasta kişilerle temastan kaçınmak ve hijyen kurallarına uymak olduğunu vurgulayan Dr. Üstün, "Kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmak, sık sık el yıkamak, maske kullanmak ve burnun içindeki tıkanıklığı tedavi etmek sinüzite karşı alınabilecek etkili önlemler arasındadır. Özellikle burun tıkanıklığı tedavi edilmezse, bu durum sinüzit gelişimine zemin hazırlayabilir" şeklinde konuştu.
Sinüzitin baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve diğer belirtilerle hayatı zorlaştırabilen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Üstün, doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması ve koruyucu önlemlerle bu hastalığın önlenebileceğini söyledi.