Cingöz, bu durumu küresel ekonomik gerilimlerin ve uluslararası yaptırımların somut bir örneği olarak değerlendirdi.
Bozkuş: Küresel Ekonomik Gerilimlerin Yansıması
Stratejist ve Siyaset Bilimci Dr. Mehmet Bozkuş, Akkuyu NGS projesine ekipman teslimatının yapılmamasını, küresel ekonomik gerilimlerin ve uluslararası yaptırımların doğrudan bir yansıması olarak nitelendirdi. Bozkuş, bu tür durumların ülkeler arasındaki ekonomik ve siyasi gerilimleri artırdığını vurguladı ve bu durumun Rusya'nın ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Alman Siemens şirketinden ürün temin edememesi gibi somut örneklerle gerçekleştiğini ifade etti. Bu engellerin, küresel güç dengesindeki değişimlerin ve uluslararası yaptırımların bir göstergesi olduğunu belirtti.
Savrun: Ekonomik İlişkilerin Karmaşıklığına İşaret Ediyor
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Ergenekon Savrun, Almanya'dan Akkuyu’ya ürün tedarikindeki sıkıntıları, küresel güç dengelerindeki değişimlerin ve uluslararası yaptırımların bir yansıması olarak değerlendirdi. Savrun, bu kısıtlamaların, ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin ne kadar karmaşık ve stratejik hale geldiğine işaret ettiğini belirtti. Ayrıca, Siemens gibi büyük firmalardan ürün teminindeki zorlukların, Almanya’nın ABD’nin yönlendirmeleri doğrultusunda attığı adımların bir yansıması olabileceğini vurguladı.
Türkiye’nin Rusya Tercihinin Nedenleri
Savrun, Türkiye’nin Rusya ile iş birliği yapmasının sebeplerini açıkladı. Türkiye’nin ABD ile yaşadığı inişli-çıkışlı ilişkiler, AB’nin olumsuz tutumu, güneyindeki terör oluşumları ve Asya’daki Pakistan ilişkileri gibi faktörlerin Rusya tercihinin arkasında yattığını söyledi. Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak ve dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla Akkuyu NGS’nin büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, Akkuyu ve diğer nükleer projelerin Türk sanayisine katkı sağlayacağını ve ülkenin enerji bağımsızlığını artıracağını vurguladı.
Cingöz: Teslimatın Yapılmaması Örtülü Ambargo
İsmail Cingöz, Akkuyu NGS projesi için Temmuz 2023'te hazır hale getirilmiş olan ekipmanın teslim edilmemesinin örtülü bir ambargo olduğunu ifade etti. Küresel güçlerin geçmişte Türkiye'nin nükleer santrale sahip olmasını engelleme çabalarına da değinen Cingöz, bu tür aksaklıkların uluslararası hukuk açısından sorunlu olduğunu belirtti. Cingöz, teslimatın yapılmaması üzerine Türkiye ve Rosatom’un etkili bir çözüm geliştirdiğini ve ekipmanın Çin’den sipariş edildiğini açıkladı. Bu çözümün, Türkiye’nin nükleer enerjideki kararlılığını ve Rosatom’un uluslararası taahhütlerine bağlılığını gösterdiğini belirtti.
Nükleer Enerjinin Stratejik Önemi
Cingöz, Akkuyu NGS’nin sadece enerji üretimini değil, aynı zamanda nükleer teknolojilerin gelişimini de destekleyeceğini vurguladı. Türkiye’nin enerji talebini karşılamak ve dışa bağımlılığı azaltmak için nükleer enerjiye ihtiyaç duyduğunu belirten Cingöz, nükleer santrallerin ekonomik ve stratejik avantajlarının yanı sıra, nükleer teknolojilerdeki gelişmeleri hızlandıracağını ifade etti. Ayrıca, nükleer enerji santrallerinin uzun ömürlü ve yüksek kapasiteli olmasının, enerji üretiminde sürdürülebilirlik sağladığını belirtti.
Gelecekte Küresel Ekonomik Düzenin Değişimi
Mehmet Bozkuş, ABD’nin Rusya’nın malvarlığına el koyma politikalarının ve bu fonların Ukrayna için harcanmasının, küresel ekonomik düzende büyük değişiklikler yaratabileceğini belirtti. Çin’in Rusya ile daha da yakınlaşması ve bu durumun küresel ekonomik ilişkilerde yeni dinamikler oluşturduğunu vurgulayan Bozkuş, küresel ekonomik düzenin değişim sürecinde Almanya’nın ABD’nin politikalarına teslimiyetinin dikkat çekici olduğunu ifade etti.