Türk Devletlerinde Kadın ve Çocuklara Yönelik Suçlara Verilen Cezalar: Tarihsel Bir Bakış

Özellikle çocuklara yönelik suçların tarihsel olarak ölüm cezalarıyla cezalandırıldığını ifade eden Eğilmez, günümüzde benzer suçların artış göstermesiyle ilgili olarak hukukun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Eğilmez, Türk devletlerinde hukuk sisteminin 'töre' adı altında uygulandığını ve bu sistemin toplumsal kontrolü sağlamada önemli bir rol oynadığını açıkladı. "Türk tarihindeki tüm devletlerde hukuk, töre olarak adlandırılmış ve toplumu düzenleyen en temel unsurlardan biri olmuştur. Vatana ihanet, kutsal değerlere hakaret ve özellikle kadınlar ile çocuklara karşı işlenen suçlar için ağır cezalar öngörülmüştür. Bu suçlar genellikle ölüm cezası ve diğer sert yöntemlerle cezalandırılmıştır" dedi. Türklerin, suçluları toplum önünde cezalandırarak ibret verici bir etki sağlamaya çalıştığını belirten Eğilmez, bu uygulamaların suçların azaltılmasında etkili olduğunu ifade etti. “Örneğin, 1150'lerde Malatya'da bir papazın suç işlediği bir olayda, suçlunun cesedi toplum önünde yakılmıştır. Bu tür uygulamalar, adaletin sağlanması ve suçların caydırıcılığı açısından önemli görülmüştür” diye ekledi. Günümüzde de benzer suçların yaşandığını ve özellikle çocuklara yönelik ağır suçların arttığını belirten Eğilmez, mevcut hukuk sisteminin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Diyarbakır’da yaşanan 8 yaşındaki Narin'in trajik olayı, toplumu derinden etkiledi. Tarihsel töre sisteminde bu tür suçlar, idam gibi ağır cezalara tabi tutulurdu. Günümüzde de benzer suçlar için idam cezası uygulanabilir mi, bu konunun tekrar ele alınması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.