Dervişoğlu, Türk devletinin sahibinin Türk milleti olduğunu ve kimsenin kölesi olmadığını vurguladı.
Dervişoğlu, Türkiye'nin geçmişte yaşadığı bazı sorunlara da değindi. 2011'de "çözüm" adı altında başlayan ihanet sürecinin 2015'te "rafa kaldırıldığını" ancak daha sonra İYİ Parti'nin kurulduğunu ve 2018'de Cumhur İttifakı'nın oluşturulduğunu ifade etti.
Cumhur İttifakı'nın daha sonra Hüda-Par ile genişlediğini ve şimdi de DEM Parti ile el sıkıştığını söyleyen Dervişoğlu, bunun "kapsayıcılık" değil, "toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabası" olduğunu savundu. Dervişoğlu, bu sürecin "rafa kaldırılan ihanet sürecinin yürürlüğe konulması" olduğunu iddia etti.
Öte yandan Dervişoğlu, Türkiye'nin dört bir yanından bayrak aşkı ve milli birlik ruhunun yükseldiğini belirtti. Ancak bazı çevrelerin bu değerleri unuttuğunu veya unutturmak istediğini söyleyen Dervişoğlu, Türk milletinin atalarından miras aldığı değerlere sahip çıkmaya devam edeceğini vurguladı.
İYİ Parti Genel Başkanı'nın bu açıklamaları, Türkiye'deki siyasi gündemin son dönemde en önemli konularından biri olan Cumhur İttifakı'nın genişlemesi ve siyasi ittifaklardaki değişimler hakkında önemli ipuçları veriyor. Dervişoğlu, Türk milleti ve devletine duyduğu bağlılığı ve milli değerlere verdiği önemi açıkça ortaya koydu.