Tokat Ticaret Borsası Başkanı Lütfi Bora, 40 bin dönüm araziye ekili ayçiçeği, mısır, şeker pancarı gibi ürünler, sulama sorunu nedeniyle kuruma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ve medyada da çiftçinin bu konuda sıkıntısını dile getirmeye başladığına dikkat çekti. Bu sıkıntının geçen sene yaşanan kuraklığa bağlı bir sebep olduğuna vurgu yapan Başkan Bora, sonraki yıllarda benzer problemlerin yaşanmaması için hali hazırda bulunan sulama kanallarının boru sistemlerine çevrilmesinin az maliyetli ve kalıcı bir çözüm olacağını dile getirdi.
VAHŞİ SULAMA BÜYÜK SIKINTI
Başkan Bora yaptığı açıklamada: “Tokat’ımızda tarımsal üretime zemin hazırlaması açısından iyi bir kış geçirdik. Ancak geçtiğimiz yıldan kalan kuraklık sıkıntıları ve baraj göletlerimizdeki rezerv eksikliği devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda İlimizin en büyük ovası olan Kazova’da sebze, meyve bakliyat gibi değişik ürün çeşidi vardı. Bu sene oradaki ekimin yüzde 90’ı mısıra kaydı. Bu da sulama ihtiyacı doğurdu. Barajlarımızın, kanalları, altyapılar yetersiz kaldı. Hatta sulama, jandarma kontrolünde yapılır oldu. Türkiye’nin su kaynaklarının yaklaşık yüzde 75’i tarımda kullanılıyor. Bunun da yüzde 80’i vahşi sulama ve vahşi sulama tarımın geleceği için çok büyük bir sıkıntı. Kapalı sisteme acilen ciddi yatırımlar yapılması gerek. Su zengini değiliz. Arazi toplulaştırması noktasında istenilen noktada değiliz. Çiftçimizin özellikle toplulaştırma gibi noktalarda alınan kararlara destek çıkması gerekiyor. Kapalı sulama sistemi şart. Zaten mevcut kanal şehir merkezinden geçiyor. Kaldı ki baraj ile Tokat şehir merkezi arasındaki kot farkı 500 metreye kadar iniyor. Mevcut kanal içine boru döşenerek buharlaşma kaybı azalacaktır. Ayrıca 50 yıllık bir geçmişe sahip olan kanaldaki çatlaklar da su kaybına neden oluyor. Sözün özü küresel ısınma artık soyut olmaktan çıktı. Somut bir durum. Avrupa’da da durum aynı. Hububat üretiminde ciddi bir verim kaybı var.
KÖYLERDEKİ NÜFUS YAŞLANDI
Tokat’ta arpa buğdayda ekim dekar olarak küçüldü. Bunun sosyoekonomik sebepleri var. Köylerden göç devam ediyor, terk etmeyenlerin de yaşı üretici olmak için yaşlı. Elbette bu Tokat’ın değil tüm Türkiye’nin genel sorunu. Tarım alanlarının imara açılması da bizi etkiliyor. Bunlar tarıma ciddi zarar veriyor. Bir de sulamanın önemini unutmamalıyız. Artık sulama birliklerimiz su güvenliği için jandarma ile çalışıyor. Dekar olarak artırdığımız herhangi bir ürünümüz yok. Tarım arazilerinin imara açılması belediye mücavir alanlarının genişlemesi Tokat’ta birçok ile kıyasla daha azdır. İmara açılan tarım arazileri tarıma ciddi zararlar veriyor. Ciddi su sıkıntımız var. Almus Barajımız en büyük gücümüz. Tarımsal sulamada derhal kapalı sisteme geçilmeli, barajdan kot farkı ile tazyik sağlanmalı. Turhal ilçemize kadar borularla ulaşmalıyız. Bu havalarda boruyla su götürmezsek, buharlaşma ile suyun yüzde 30’unu, kanaldaki çatlaklarla yüzde 40’ını kaybediyoruz. Seneye sulama konusunda daha büyük sıkıntı yaşayabiliriz. Bu kışı kurak geçirirsek, 2023 yılında ovamızda mısır ekimi yasaklanır. Unutmayalım ki Amasya Suluova’da mısır ekimi yasaklandı. Ülkemizde paramız kıt, suyumuz da kıt. Dolayısıyla suyu verimli kullanmamız gerekiyor. Baraj göllerinde balık üreticiliği yapanlar, başka kentlerin barajlarına taşınıyor. Barajdaki su seviyesi düştükçe, oksijen seviyesi de düşüyor. Şu an Almus Barajı’ndaki doluluk oranı yüze 38 dolaylarında. HES’lerle bölünen bölgede balık üremelerinde de azalma var. Hem sulama hem de doğal yerli balıkların üremesinde de sıkıntı var. Bu da balıkçılığa zarar veriyor” diye konuştu.