Orta Karadeniz bölgesinin iç kesiminde yer alan Tokat, kuruluşundan itibaren stratejik bir öneme sahip olmuştur. Şehrin en önemli simgesi olan Tokat Kalesi, Akdağlar'ın uzantısı üzerinde konumlanmaktadır. Kalenin merkezi konumu ve şehrin onun etrafında gelişmesi, Tokat'a "kalekent" tipolojisi kazandırmıştır.
Tokat Kalesi'nin İnşa Tarihi
Kalenin tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, güney yamacındaki Pont Krallığı dönemine ait kaya mezarı ve basamaklı su tüneli, kalenin ilk olarak bu dönemde yapılmış olabileceğini göstermektedir. Kalenin savunma mimarisi, konumlandığı tepenin fiziki yapısına göre şekillenmiştir. Bu sayede oldukça korunaklı bir yapıya kavuşan kale, uzun kuşatmalara direnebilmiştir.
Tokat Kalesi'nin Tarihsel Süreci
Kale ile ilgili kayıtlarda geçen ilk kuşatma, Dânişmendli hükümdarı Dânişmend Gazi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu kuşatma sonucunda Bizans hâkimiyeti sona ermiş ve Türk hâkimiyeti başlamıştır. Dânişmendliler, Selçuklular, Eretna Beyliği, Kadı Burhâneddin ve Osmanlılar tarafından yönetilen kale, pek çok tarihi olaya tanıklık etmiştir. Osmanlı döneminde "Çardak-ı Bedevi" olarak adlandırılan kalenin zindanında önemli kişiler tutuklu tutulmuştur.
Kalenin Savunma Yapısı
Tokat Kalesi'nin iç kısmı sınırlı bir alana sahiptir. Buna rağmen, cami, dizdarhane, cebehâne gibi yapılar inşa edilmiştir. Kalenin en zayıf cephesi güney yamacıdır. Bu nedenle bu cephede daha fazla savunma unsuru bulunmaktadır. Kale, tarih boyunca pek çok kez kuşatılmasına rağmen, fethedilememiştir.
Tokat'ın Stratejik Konumu
Tokat'ın stratejik konumu, bölgedeki önemli ticaret yollarını ve Dazimonis/Kazova Ovası'nı kontrol etmesini sağlamıştır. Tokat Kalesi, Çördük ve Geyras kaleleriyle birlikte bu ulaşım güzergâhlarını yönetmiştir. Tokat'taki ilk önemli yerleşim, kalenin bulunduğu alandan 9 km kuzeydoğuda yer alan Komana Antik Kenti'dir.
Tokat Kalesi'nin stratejik konumu, güçlü savunma mimarisi ve kuşatmalara direnme tarihi, bölgenin önemli ulaşım güzergâhlarını kontrol eden kritik bir kale haline getirmiştir. Kesin kökeni bilinmese de kalenin en azından Pont Krallığı dönemine kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Farklı yönetimler altında geçirdiği evreler sonucunda, Tokat şehrinin tarihiyle özdeşleşen bir yapıya dönüşmüştür.