Mecituslu, öncelikle zeytinyağının tadına ve kokusuna bakılması gerektiğini vurguladı. Rengin, zeytinyağının kalite kriterlerinden biri olmadığını, sahte üreticilerin boya kullanarak yağı zeytinyağına benzetebildiklerini söyledi. Aroma ve tadı benzetme konusunda da sahte üreticilerin uzmanlaştığını belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, gıdada tağşiş ve sahtecilik yapan işletmeleri listeleyen açıklaması da Mecituslu'nun tespitlerini doğruluyor. Vatandaşlar, uzun yıllardır hileye başvurulan ürünlerden biri olan zeytinyağındaki bu hilelere şaşkınlıkla karşılık veriyor.
Mecituslu, sahte zeytinyağının tespit edilmesinde tadıma ve kokuya bakılması gerektiğini özellikle vurguluyor. Renk, sahte üreticiler tarafından kolaylıkla taklit edilebilen bir unsur olduğu için güvenilir bir gösterge değildir. Aroma ve tat ise sahte üreticilerin üzerinde en çok çalıştıkları ve başarılı oldukları alanlar. Bu nedenle, zeytinyağı alırken tadına ve kokusuna dikkat etmek, sahte ürünlerden kaçınmak için önemli bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, zeytinyağındaki sahteciliğin en önemli göstergelerinden biri, ürünün tadı ve kokusu olarak karşımıza çıkıyor. Sahte üreticiler, renk ve diğer özellikleri taklit etmeyi başarsa da, lezzet ve aromayı tam olarak yansıtmakta zorlanıyor. Bu nedenle, zeytinyağı alırken dikkatli olmak, tadına ve kokusuna bakmak, tüketicileri sahte ürünlerden korumak açısından önemli bir önlem olarak öne çıkıyor.
