Kurtulmuş, dünyadaki küresel düzenin hızla değiştiğine işaret ederek, önümüzdeki dönemde çok kutuplu, çok merkezli yeni bir dünyanın inşa edileceğini belirtti. Bu yeni dünyanın nasıl şekilleneceği konusunda net bir öngörü olmadığını, ancak tek kutuplu ya da çift kutuplu bir düzenin olmayacağına kesinlikle inandığını ifade etti. Kurtulmuş, Türkiye'nin bu süreçte çok önemli bir rol oynayacağını ve ülkemizin bu yeni düzenin merkezlerinden biri olacağını vurguladı.
"Küresel Düzensizlik Yerini Yeni Düzenin İnşasına Bırakacak"
Cihannüma Derneği tarafından düzenlenen ve Haliç Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve şehitlerin anısına saygı duruşuyla başladı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra, Cihannüma Derneği Genel Başkanı Avukat Rıza Yorulmaz ve Sudan İslam Hareketi Başkanı Mehdi İbrahim gibi pek çok önemli isim de programa katıldı. Açılış konuşmasında, Kurtulmuş, dünyadaki büyük değişim sürecini ve bunun etkilerini tartışmak için böyle bir sempozyumun çok önemli olduğunu belirterek, küresel ölçekteki gelişmeleri doğru bir şekilde analiz etmenin gerekliliğine dikkat çekti.
Kurtulmuş, dünyanın şu an yeni bir döneme doğru evrildiğini ifade ederek, insanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak 1990’ların başındaki Berlin Duvarı'nın yıkılmasını ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasını işaret etti. Bu olaylar, Soğuk Savaş döneminin sonlanması ve dünya çapında yeni bir siyasi dengenin ortaya çıkmasına neden olmuştu. Ancak 1990'ların sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya üzerindeki tek egemen güç olarak kabul edilmesi, aslında tam anlamıyla bir düzen değil, küresel ölçekte bir düzensizliğe yol açtı. Kurtulmuş, bu dönemin sona erdiğini ve artık tek kutuplu bir düzenin değil, çok kutuplu bir dünyanın kurulacağının altını çizdi.
"Yeni Dünya, Çok Kutuplu ve Çok Merkezli Olacak"
Kurtulmuş, dünyadaki bu yeni dönemi tanımlarken, "Yeni bir dünya inşa edilecek. Bu yeni dünyanın nasıl oluşup şekilleneceği, küresel bir düzen önerisi olan ülkeler tarafından yönlendirilecektir" dedi. Gelecekte dünya üzerinde tek bir ülkenin ya da tek bir çevrenin egemen olduğu bir düzenin olmayacağını belirten Kurtulmuş, aksine çok kutuplu, çok merkezli bir dünya sisteminin ortaya çıkacağını ve bu sürecin yakında başlayacağını söyledi. Bu çok kutuplu dünyada, bazı ülkelerin küresel düzeyde belirleyici bir rol üstleneceğini vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye’nin bu ülkeler arasında önemli bir yer tutacağını belirtti. "Bu süreç içinde Türkiye'nin rolü büyüyecek. Türkiye, hiç şüphe yok ki bu çok kutuplu dünyanın merkezlerinden biri olacaktır" dedi.
"Türkiye'nin Üzerine Düşen Sorumluluk"
Kurtulmuş, bu küresel değişimin sorumluluğunun yalnızca bir ülkenin ya da hükümetin üzerinde olmadığını, tüm insanlık için ortak bir sorumluluk taşıdığını ifade etti. Bu dönemde, insani değerlerin yeniden üretilmesi ve herkesin hayrına olacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye'nin, bu sorumluluğu taşıyan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Türk halkının bu sorumluluğu yerine getirebilmek için tarihsel olarak bir misyon üstlendiğini belirtti. Kurtulmuş, "Bu süreçte karşılaşacağımız sorunlar, yalnızca bir hükümetin ya da bir bölgenin problemi değil, tüm insanlığın karşı karşıya olduğu küresel sorunlardır" dedi.
"Suriye'deki Baas Rejimi Son Buldu, Yeni Bir Siyasi Perspektif Gerekiyor"
Kurtulmuş, konuşmasında Suriye'yi de gündeme getirdi ve ülkedeki mevcut durumun küresel anlamda çok büyük bir sorun oluşturduğunu söyledi. Suriye’deki Baas rejiminin sona erdiğini ve 61 yıl süren diktatörlüğün artık geride kaldığını belirten Kurtulmuş, Suriye halkının bir arada tutularak, farklı grupların birbirini dışlamadan, kapsayıcı bir şekilde bir arada yaşayabileceği bir geleceğin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Kurtulmuş, Suriyeli muhaliflere Türkiye'nin en büyük desteğinin, bölünmüş Suriye halkını ötekileştirmeden, tüm halkları bir arada tutarak, onların ortak bir geleceğe yönelmesi için destek olmak olacağını belirtti.
Suriye’deki sorunun sadece askeri bir mesele olmadığını, aynı zamanda büyük bir demokrasi ve otokrasi mücadelesi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bu sürecin ilerlemesi için uluslararası toplumun daha güçlü bir şekilde çözüm üretmesi gerektiğini ifade etti. Suriye'nin geleceği için atılacak adımların, tüm bölgeyi ve hatta dünya genelini etkileyebilecek sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.