Üsküdar Çamlıca Camii'de gerçekleştirilen İstanbul Din Görevlileri Buluşma programına TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, Üsküdar Kaymakamı Adem Yazıcı, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen katıldı. Programın başlangıcında Çamlıca Camii Müezzini Hüseyin Akbulut Kuran-ı Kerim okudu. Taksim Camii Müezzin Kayyımları Hasan Akıntaş ve Cengiz Bayraktar ilahiler okudu.
"AFGANİSTAN HALKINA TÜRKİYE ADINA, TÜRK MİLLETİ ADINA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİZİ İFADE EDİYORUM"
Programda konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, " Bugün Afganistan'ın Herat vilayetinde meydana gelen deprem dolayısıyla bütün Afganistan halkına Türkiye adına, Türk milleti adına geçmiş olsun dileklerimizi ifade ediyorum. Allah rahmet eylesin. Çok sayıda vefat haberi gelmeye başladı. İnşallah en az hasarla bu deprem felaketinden kurtulmaları ve bir an evvel acılarının hafifletilmesi için çalışmaların yapılması mümkün olur." dedi.
İsrail- Filistin arasında yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Kurtulmuş, "Bugün maalesef Mescidi Aksa'nın uzun yıllardır devam eden işgal ve saldırılar altında bulunmasını büyük bir keder ve üzüntüyle hep beraber izliyoruz. 4 asır boyunca Filistin topraklarında hükümran olan ecdadımız Müslümanları, Hristiyanları, Yahudileri bütün farklılıklarıyla birlikte bir arada yaşatmış ve bu 4 asır boyunca bir tek din savaşı, bir tek mezhep savaşı ortaya çıkmamıştır. Bugün maalesef Orta Doğu'da Filistin topraklarında yapılan zulümler hat safhaya ulaşmıştır. Biz 2 gündür devam etmekte olan bu gerilimi gerçekten kaygıyla izliyoruz. Her iki tarafın da bu anlamda sükunetle bu meselenin çözülmesi için bir şekilde sükuneti ve itidali tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
"MESCİDİ AKSA'YA YAPILAN SALDIRI ASLA VE ASLA KABUL EDİLEMEZ"
Kurtulmuş, "Ancak bütün dünyaya şu soruyu sormak da herhalde hakkımızdır. Ne oldu da, nasıl oldu da Orta Doğu böylesine yaşanmaz bir bölge haline geldi. Nasıl oldu da ecdadın 4 asır boyunca sulhu, selameti, barışı getirdiği Filistin toprakları bugün kan denizine döndü. Türkiye'nin tavrı açıktır. Mescidi Aksa'nın mukaddesiyeti her şeyin üstündedir. Mescidi Aksa ve Kudüs adı üstünde Kudsü Şerif, müşerref bir yerdir. Mükerrem bir yerdir. Orada bütün dinlerin mensupları asırlardır bir arada yaşadığı gibi bundan sonra da bir arada yaşayacaktır. Mescidi Aksa Müslümanların kırmızı çizgisidir. Mescidi Aksa'ya yapılan saldırı asla ve asla kabul edilemez." şeklinde konuştu.
"BİZ TÜRKİYE OLARAK BAŞINDAN İTİBAREN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN TEK ÇIKAR YOL OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ"
Kurtulmuş " Yıllardır devam eden bu saldırılar maalesef Batı dünyası tarafından da Birleşmiş Milletler tarafından da çeşitli kereler telin edilmiş olmasına rağmen hiçbir sonuç alınamamıştır." diyen Kurtulmuş, " Birleşmiş Milletler'in kararlarına uymayan, Mescidi Aksa'nın masumiyetini kabul etmeyen ve bunu ihlal edenlerin yanına kar kalmıştır. Şu anda Mescidi Aksa'nın uluslararası statüsünü Türkiye olarak koruyor ve bu uluslararası statünün sonuna kadar korunması gerektiğine inanıyoruz. Aynı şekilde Filistin topraklarında devam etmekte olan yabancı yerleşimciler meselesinin yani bu topraklara ait olmayan ama oraya getirilerek Filistinlilerin yerlerinde yurtlarına yerleştirilenlerin de aslında uluslararası hukuk bakımından bir suç teşkil ettiğini biliyoruz. Yine aynı şekilde biz Türkiye olarak başından itibaren iki devletli çözümün tek çıkar yol olduğunu söylüyoruz. " dedi.
"FİLİSTİN DEVLETİ TAMAMIYLA MÜSTAKİL HALE GELİNCEYE KADAR ORTA DOĞU'DAKİ BU KARGAŞA SONA ERMEYECEKTİR"
Tam manasıyla bağımsız bütün kurum ve kuruluşlarıyla teşekkür etmiş bir Filistin Devleti kurulana kadar Orta Doğu'daki bu karmaşanın sona ermeyeceğini belirten Kurtulmuş, " İki taraflı iki devlette bu çözümden başka bir yol olmadığı artık ayan beyan ortadadır. Bir kere daha ifade ediyoruz ki 1967'de Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen sınırlara dönülünceye kadar yani başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti tamamıyla müstakil hale gelinceye kadar Orta Doğu'daki bu kargaşa sona ermeyecektir. Bir an evvel herkesi haktan, hukuktan, insanlıktan ve barıştan yana olmaya davet ediyoruz. Orta Doğu'da artık ayarı kaçmış olan bu dengesizliğin yeniden yerli yerine oturtulmasının dünya barışı için elzem olduğunu ifade ediyoruz. Tabiri caizse başta Kudüs olmak üzere Filistin, Orta Doğu barışının kapısı, Orta Doğu barışı da dünya barışının gelişidir" diye konuştu.