Yungul'un paylaştığı yazıda, Karşıyaka futbol altyapısına 5 yıl önce döndüklerinde bazı şeylerin değişmiş olacağını ümit ettiklerini, ancak hayal kırıklığı ve haksızlıklarla karşılaştıklarını belirtti.
Yungul, yazısında amaclarının günü kurtarmak veya bazı insanlara "şirin gözükmek" değil, Karşıyaka'ya doğrudan oyuna etki edebilecek, performans sağlayabilecek ve kulübe ekonomik kazanç getirebilecek oyuncular kazandırmak olduğunu vurguladı. Bu amaçla İzmir'in amatör sahalarından, Türkiye Şampiyonası oynanan onlarca şehre kadar oyuncu aradıklarını ve taramalar yaptıklarını belirtti.
Yazısında, İzmir çevresinde 678, 27 ayrı ilde Türkiye Şampiyonası'nda toplam 2 bin 906 oyuncu izlediklerini ve bunların arasından yetenekli, süreklilik gösteren, gelişim potansiyeli olan 237 oyuncuyu Karşıyaka'ya kazandırdıklarını aktardı. Ancak Yungul, bu oyunculardan sadece 12'sinin takıma yükseltilebildiğini ve bunun da büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti.
Yungul, yazısında Karşıyaka'da yaşadığı haksızlıklardan da bahsetti. Kulübün bazı çalışanlarının kendilerine engel olmaya çalıştığını, doğru kararlar almalarına izin verilmediğini ve bazen oyuncuların yeteneğine göre değil, başka kriterlere göre kadrolara alındığını ifade etti.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Karşıyaka'ya hizmet etmeye çalıştıklarını ve kulübün başarısı için çaba sarf ettiklerini belirten Yungul, son olarak "Karşıyaka'ya, camiasına, taraftarlarına, bütün emekçilerine ve bu kulübün adını hep yüksek tutmak isteyenlere, Allaha emanet olun" diyerek veda etti.
Değerlendirme
Tayfun Yungul'un Karşıyaka futbol altyapısından ayrılış süreci ve deneyimleri, profesyonel futbol kulüplerinde yaşanan yönetimsel ve sportif sorunlara ilişkin önemli ipuçları veriyor. Yungul'un, altyapıdan yetişen yetenekli oyuncuları takıma kazandırmak için yoğun çaba sarf ettiği, ancak buna izin verilmediği ve haksızlıklarla karşılaştığı anlaşılıyor.
Bu tür sorunlar, profesyonel futbol kulüplerinde sıklıkla karşılaşılan bir durum. Kulüp yönetimlerinin, sportif başarı yerine kısa vadeli çıkarları ön planda tutması, altyapı çalışmalarının ihmal edilmesine ve yetenekli gençlerin değerlendirilememesine neden olabiliyor.
Yungul'un deneyimleri, Karşıyaka gibi küçük kulüplerin altyapı çalışmalarına daha fazla önem vermesi ve profesyonel yönetim anlayışını benimsemesi gerektiğini gösteriyor. Aksi takdirde, kulüplerin sportif ve ekonomik açıdan gelişmesi zorlaşacaktır.
