Çandır, Ekim ayında Tarım-GFE'nin aylık yüzde 2.75 arttığını belirterek, bu oranla endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından itibaren Ekim aylarının ortalamasının (2.26) üzerinde bir yükseliş yaşandığını ifade etti. Ayrıca, Ekim ayındaki yıllık artışın yüzde 32.59 olduğuna dikkat çeken Çandır, bu oranın son 9 yılın Ekim ayları ortalamasına (34.43) oldukça yakın olduğunu belirtti. Bu veriler, tarım sektöründeki maliyet artışlarının devam ettiğini ve tarımsal girdi fiyatlarının yükseldiğini gösteriyor.
Yemde ve Tarımsal Girdilerde Önemli Artışlar
Tarım-GFE’nin alt kalemlerinde, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarının Ekim ayında aylık yüzde 3.04 ve yıllık yüzde 31.03 arttığı gözlemlendi. Çandır, bu artışların, 2021 yılından bu yana Ekim aylarındaki en yüksek oranlar olduğuna dikkat çekti. Özellikle tohumda yüzde 2.01, enerjide yüzde 1.54, gübrede yüzde 3.26, ilaçta yüzde 0.96, veteriner hizmetlerinde yüzde 0.88, yemde yüzde 5.32 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0.85'lik artışlar kaydedildi. Bu oranlar, tarımda kullanılan girdilerin maliyetlerinde belirgin bir artışı işaret ediyor. Yıllık değişimlere bakıldığında ise tohumda yüzde 55.02, enerjide yüzde 16.48, gübrede yüzde 13.48, ilaçta yüzde 22.44, veteriner hizmetlerinde yüzde 60.13, yemde yüzde 33.54 ve diğer kalemlerde ise yüzde 64.81'lik artışlar yaşandı. Özellikle yem, gübre, veteriner hizmetleri ve diğer malzemelerdeki yüksek artışlar, üreticilerin maliyetlerini büyük oranda artıran faktörler olarak öne çıkıyor.
Tarımsal Yatırım ve Üretici Fiyatlarının Önemi
Çandır, Tarım-GFE alt kalemlerinde Ekim ayında tarımsal yatırımlara katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 1.10, yıllık ise yüzde 42.35'lik artış yaşandığını belirtti. Yatırım maliyetlerindeki artışların, üreticiler için sürdürülebilirlik açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Çandır, tarımsal girdi fiyatlarındaki yükselişin, üreticinin maliyetlerini zorladığını ifade etti. Ancak, Ekim ayında tarımsal üretici fiyat endeksinin (ÜFE) aylık yüzde 5.03 ile 10 yıllık Ekim ortalamasının (2.38) üzerinde olduğu ve yıllıkta yüzde 35.46 artış yaşandığı bilgisi verildi. Üretici fiyatlarındaki artışların, girdi maliyetlerindeki yükselişe paralel olarak, üreticilerin daha iyi bir gelir elde etmelerine yardımcı olacağı düşünülüyor.
Tüketici Enflasyonu ve Üretici Enflasyonu Arasındaki Fark
Yurt içi ve yurt dışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediği ifade edilirken, yurt dışı üretici enflasyonunun Ekim ayında aylık yüzde 0.09 ve yıllık yüzde 30.70 arttığı, yurt içi üretici enflasyonunun ise aylık yüzde 1.29, yıllık yüzde 32.24 arttığı belirtildi. Tüketici enflasyonu ise Ekim ayında aylık yüzde 2.88, yıllık yüzde 48.58 arttı. Bu oranlar, son 10 yılın Ekim ayı ortalamalarının çok üzerinde bir enflasyonun yaşandığını gösteriyor. Tüketici tarafındaki gıda enflasyonu da aynı şekilde aylık yüzde 4.33, yıllık yüzde 45.28 olarak ilan edildi. İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ekim ayında aylık yüzde 3.54, yıllık yüzde 43.34 düzeyine çıkarken, yaş meyve ve sebze fiyatlarındaki artış ise aylık yüzde 19.20 ve yıllık 57.58 olarak kaydedildi.
Tüketici Enflasyonu, Üretici Enflasyonunun Üzerinde Seyrediyor
Çandır, tüketici enflasyonunun hala üretici enflasyonunun üzerinde seyrettiğine dikkat çekerek, üretici fiyatlarının artışı ile tüketici fiyatları arasındaki farkın sürdürülemez bir hale geldiğini ifade etti. Bu durum, üreticilerin maliyetlerinin artmasına rağmen, tüketicilere yansıyan fiyatların daha yüksek olmasına yol açıyor. Çandır, Ekim ayında tarıma dayalı imalat sanayindeki enflasyonun, tarım sektöründeki enflasyondan daha yüksek olduğunu ve bunun, gıda sektöründeki maliyetlerin artmasının bir sonucu olduğunu söyledi.
Tarımsal girdi fiyatlarındaki yüksek artışlar, üreticiler üzerinde ciddi bir mali yük oluşturuyor. Ancak, üretici fiyatları artarken, girdi fiyatlarındaki artışa paralel olarak yükselmiyor. Bu durum, sürdürülebilirlik açısından büyük bir risk taşıyor ve tarımsal üretimin geleceği için önem arz ediyor. Çandır, üreticilerin maliyet artışlarına karşı korunaklı hale gelebilmesi için girdi fiyatlarını denetleyebilecek mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.