Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi’nde yapılan açıklamada, Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Tarık Sulo Cevizci, Türkmenlerin Suriye’deki siyasi süreçlere dahil edilmemesinin kabul edilemez olduğunu belirtti ve Türkmenlerin, Suriye’nin geleceğiyle ilgili yapılan her türlü görüşme ve kongrelerde yer alması gerektiğinin altını çizdi. Cevizci, "Yeni sürecin temsilcilerinin belirlenmesi ve Suriye'nin geleceği ile ilgili atılacak adımlar, Türkmenlerin de katkılarıyla şekillendirilmelidir. Eğer Türkmenler süreç dışında bırakılacaksa, bizim için bu süreç kabul edilemez olacaktır" dedi.
Suriye Türkmenleri, Mücadelelerinde Hiçbir Zaman Yalnız Kalmadı
Cevizci, Suriye Türkmenleri'nin 2011’de başlayan iç savaş sürecinde, yalnızca Esad rejimi ile değil, aynı zamanda IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerine karşı da büyük bir mücadele verdiklerini vurguladı. Suriye’nin en büyük ikinci etnik grubu olan Türkmenlerin, Arablardan sonra en fazla nüfusa sahip grup olduğunu hatırlatan Cevizci, “Suriye’deki Türkmenler, Baas rejimine karşı ve terör örgütlerine karşı mücadelesinde önemli bir yer tutmuşlardır. Bu mücadelede binlerce Türkmen şehit olmuştur ve hiçbir şekilde bu mücadelelerinden geri adım atmamışlardır. Türkmenler, yıllarca süren tehditler, tecrit ve asimilasyon politikalarına rağmen varlıklarını sürdürebilmişlerdir” dedi.
Suriye Türkmenlerinin Politika ve Sivil Kanadının Görüşü Alınmalı
Suriye’deki yeni süreç hakkında duyduğu kaygıları dile getiren Cevizci, Suriye’nin geçiş döneminin lideri Ahmet Şera’nın şu ana kadar tüm kesimlerle görüştüğünü ancak Suriye Türkmenleri’nin siyasi ve sivil kanadıyla görüşmediklerini belirtti. Cevizci, bu durumu eleştirerek, "Türkmenler, Suriye'nin en önemli bileşenlerinden biridir ve bu kadar kritik bir süreçte onların görüşlerine başvurulmaması, bizim için kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kullandı. Cevizci, aynı zamanda, Milli Diyalog Kongresi’ne de Türkmenlerin davet edilmesi gerektiğini, yok sayılmalarının Suriye’nin geleceği için tehlike oluşturabileceğini belirtti. "Yeni bir dönemin inşa edileceği bu kongreye Suriye Türkmenleri de dahil edilmelidir. Bu süreç dışında kalmak, bizim için hiçbir şekilde kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu.
IŞİD ve PKK'ya Karşı Mücadele Devam Etmeli
Cevizci, Suriye Milli Ordusu'nun lağvedilmesi ve yeni ordu yapılanması hakkında da kaygılarını dile getirdi. “IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerinin tehdidi hala devam ederken, Suriye Milli Ordusu’nun çözülmesi ya da yeni ordu içerisinde eritilmesi büyük bir endişe kaynağıdır” diyen Cevizci, bu tür kararların erken alındığını ve Suriye’nin bölünme riski ile karşı karşıya olduğu bir dönemde bu tür adımların yanlış olduğunu vurguladı. Ayrıca, Suriye sahil şeridi boyunca, Esat ordusundan ayrılan Nusayri kökenli askerlerin silahlandırılarak direnişe geçtiklerine dair haberlerin yayılmasının da bu kararı yeniden gözden geçirme gerekliliğini doğurduğunu ifade etti.
Yeni Anayasa Vatandaşlık Temelinde Olmalı
Cevizci, Suriye’nin yeni anayasa çalışmalarına da değindi ve bu anayasanın vatandaşlık esasına dayalı olarak yazılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Suriye Türkmenleri’nin hiçbir etnik, dini ya da mezhebi temele dayalı anayasa istemediğini vurgulayan Cevizci, "Biz, Suriye Türkmenleri olarak, etnik ya da dini temele dayalı hiçbir anayasanın kabul edilemeyeceğini belirtmek istiyoruz. Eğer bir etnik gruba ya da mezhebe ayrıcalık tanınacaksa, bu ayrıcalıkların Türkmenlere de verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Suriye, çok kültürlü bir ülkedir ve bu kültürlerin korunması, yaşatılması anayasal güvence altına alınmalıdır" dedi.
Cevizci, aynı zamanda, Türkmenlerin Türkçe eğitim ve kültür faaliyetlerinin anayasal güvence altına alınmasını, kendi tarihlerini araştırmalarını ve Türk dilinde eğitim vermelerini talep ettiklerini ifade etti. Bu hakların, Türkmenlerin kimliklerinin bir parçası olduğunu belirten Cevizci, "Her kültür grubunun kendi değerlerini özgürce yaşayabileceği, eşit haklara sahip olduğu bir Suriye hayal ediyoruz. Suriye Türkmenleri olarak, bu hakkın bize de tanınmasını talep ediyoruz" dedi.
Suriye Türkmenlerinin Geleceği İçin Birlik ve Dayanışma
Son olarak, Suriye Türkmen Dernekler Federasyonu Başkanı Dr. Tarık Sulo Cevizci, Suriye’deki Türkmenlerin ve tüm mazlum halkların birlik ve dayanışma içinde geleceğe umutla bakabilmesi için büyük bir çaba harcadıklarını belirtti. Türkmenlerin tarih boyunca gösterdikleri direncin ve mücadele ruhunun, Suriye’nin yeni siyasi yapılanmasında da güçlü bir şekilde yer alması gerektiğinin altını çizen Cevizci, "Suriye’nin geleceği için yapılacak her karar, tüm halkların eşit haklara sahip olması için adil olmalıdır. Suriye Türkmenleri olarak, bu sürece dahil edilmediğimiz takdirde, bu durumun sadece Türkmenler için değil, Suriye'nin bütün halkları için olumsuz sonuçlar doğuracağına inanıyoruz" dedi.