İlgili dava, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısı sonrasında Halk TV’de yayınlanan ve izinsiz olarak kayda alınan bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin ifşa edilmesi üzerine başlatılmıştı. Mahkeme heyeti, duruşma sonunda 'Yargı görevi yapanı etkileme' suçundan tüm sanıkların beraatına karar verirken, 'Kişiler arasındaki aleni konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması' suçlaması konusunda ise dava şartı olan uzlaşma prosedürünün yerine getirilmediği gerekçesiyle dosyanın uzlaşma bürosuna gönderilmesine hükmetti.
Olayın Başlangıcı ve Soruşturma Süreci
Olay, 2024 yılı Mart ayında Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısının ardından Halk TV yayınında, bir bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alınarak yayınlanması ile patlak verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu olay üzerine 'Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs' ve 'Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması' suçlarından soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklanırken, program koordinatörü Kürşad Oğuz, gazeteci Barış Pehlivan ve Seda Selek ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İlk Duruşma ve Savunmalar
İlk duruşma, İstanbul Adliyesi 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya, sanıklar Seda Selek, Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Serhan Asker ve sanık avukatları katıldı. Suat Toktaş ise cezaevinden getirilerek mahkeme salonuna sevk edildi. Duruşmada, sanıklar savunmalarını yaptı.
Tutuksuz sanık Seda Selek, savunmasında, o günkü program akışının canlı yayına dayalı bir gazetecilik faaliyeti olduğunu belirterek, "Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısının ardından konularımız değişebilir. O günkü olay da bir son dakika gelişmesiydi. Bilirkişi ile ilgili olan sesi biz sadece ekrana getirdik, olay gelişen bir durumdu ve haberci olarak bunu duyurduk" dedi.
Bir diğer tutuksuz sanık Hakan Kürşad Oğuz ise, gazetecilik refleksiyle hareket ettiğini ve Barış Pehlivan'ın telefon görüşmesini kayda aldığını savundu. "Bu, tamamen gazetecilik refleksiyle yapılan bir hareketti. Amacımız haberin doğru bir şekilde aktarılmasıydı" diye konuştu.
Tutuksuz sanık Barış Pehlivan da benzer şekilde, bu olayın bir gazetecilik faaliyeti olduğunu ve haberci olarak, ekibinin olayın gelişimine göre hareket ettiğini ifade etti. "Bilirkişi konuşmak istemediğini iddia etmedi. Hatta espri yaptı ve bana yanıt verdi. Bir gazeteci olarak, haber almak için kendisini aradım. Bu tamamen bir gazetecilik faaliyetiydi" dedi.
Suat Toktaş’ın Savunması
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, savunmasında, tutuklanma sürecinin haksız olduğunu belirterek, "Kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutuklandım, ancak kaçmadım. O gün gözaltına alındığımda, tutuklandığımda, burada olacağımı bildim. Suç işleme kastım olmadığını net bir şekilde ifade ediyorum. Biz burada gazetecilik yapıyoruz, siyasal görüşümüz ne olursa olsun, sadece halkın doğru bilgiyi alması için çalışıyoruz. Bu dava, gazeteciliği yargılamak için açıldı" dedi.
Toktaş, diğer sanıkların da benzer şekilde gazetecilik faaliyetlerini savunduklarını belirterek, "Ses kaydını başkaları da yayınladı, ama biz suçlu olduk. Bu tamamen gazeteciliği hedef alan bir davadır. Yargılanan şey burada gazeteciliktir" diyerek beraat talep etti.
Savcılığın Mütalaası
Savcılık, davanın sonunda, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz için 6 yıl 3 aydan 14 yıl 2 aya kadar hapis cezası talep etti. Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker içinse 4 yıl 2 aydan 9 yıl 2 aya kadar hapis cezası talep etti. Ayrıca, savcılık, Suat Toktaş’ın tutukluluğunun devamını istedi.
Mahkeme Kararı
Mahkeme, 'Yargı görevi yapanı etkileme' suçundan tüm sanıkların beraatına karar verdi. 'Kişiler arasındaki aleni konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması' suçlaması ile ilgili olarak ise, dava şartı olan uzlaşma prosedürünün yerine getirilmediği gerekçesiyle dosyanın uzlaşma bürosuna gönderilmesine karar verdi.
Bu karar, basın özgürlüğü ve gazetecilik mesleğinin korunmasına dair önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ancak davanın devamında, hukuki süreçlerin ne yönde ilerleyeceği ve uzlaşma prosedürlerinin nasıl sonuçlanacağı merak konusu.