Prof. Dr. Şener, özellikle yaşlı nüfusun artışına bağlı olarak bu durumu açıklayabileceğini belirtti. Türkiye'de son beş yılda yaşlı nüfusun oranının yüzde 7'lerden yüzde 10-11 seviyelerine çıktığını vurgulayan Şener, “Yüzde 3’lük bir artış bile, özellikle yaşlı hasta grubunda önemli bir artışa neden olabiliyor. Bu da zatürre ve diğer solunum yolu hastalıklarının daha fazla görülmesine yol açmakta” dedi.
Prof. Dr. Şener, kış mevsimiyle birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi bir artış yaşandığını ve grip gibi viral enfeksiyonların ardından, mukozal hasar sonucu bakteriyel enfeksiyonların da sıkça görüldüğünü ifade etti. Bakteriyel enfeksiyonların çoğu zaman antibiyotik tedavisi gerektirdiğini belirten Şener, 65 yaş ve üzeri hastalarda viral enfeksiyonlardan sonra bakteriyel enfeksiyonların gelişebileceğine dikkat çekti. Özellikle bu yaş grubunda, üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında balgamlı öksürük, solunum sıkıntısı ve bazen kanlı balgam gibi belirtilerin görülebildiğini ve bunun bakteriyel bir enfeksiyonun belirtisi olabileceğini söyledi.
Bakteriyel Enfeksiyonlarda Erken Tedavi Önemli
Prof. Dr. Şener, bakteriyel enfeksiyonların hızlı bir şekilde antibiyotik tedavisiyle kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Eğer viral enfeksiyonlar antibiyotikle tedavi edilemezken, bakteriyel enfeksiyonlarda erken tedavi, hastaların durumunun ağırlaşmasını engelleyebilir ve yoğun bakım gereksinimini azaltabilir. 60 yaş üstü bireylerde özellikle zatürreye neden olan bakteriyel enfeksiyonların, akciğer iltihabına yol açarak hastayı ciddi duruma sokabileceğini belirtti. Bu hastaların, antibiyotik tedavisi başlamadan önce mutlaka doğru teşhisin konması gerektiğini söyledi.
Hastaların Dikkat Etmesi Gereken Belirtiler
Prof. Dr. Şener, hastaların hastalığın başlangıcında dikkat etmesi gereken bazı belirtileri de sıraladı. Özellikle 3-4 gün süren hafif kas ağrıları ve eklem ağrıları ile birlikte devam eden öksürük, balgam üretimi ve nefes darlığı şikayetlerinin 65 yaş üzeri bireylerde bir doktora başvurulması gerektiğini vurguladı. Eğer hastaların şikayetleri birkaç gün içinde geçmezse, akciğer grafisi çektirilmesi ve gerekirse tomografi yapılması gerektiğini söyledi. Şener, ayrıca, ciddi solunum sıkıntısı yaşayan hastaların hastaneye yatışlarının sağlanarak, antibiyotik tedavisi ve nefes açıcı ilaçlarla tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.
Zatürre Aşısı Önemli Bir Korunma Yöntemi
Prof. Dr. Şener, zatürreye karşı alınacak en etkili önlemlerden birinin aşı olduğunu belirtti. Özellikle 65 yaş ve üzeri kişiler için zatürre aşısının büyük önem taşıdığını, çünkü bu yaş grubunda zatürre geçirmenin, kronik bronşite yol açabileceğini söyledi. Aşı sayesinde zatürre riski azaltılabilir ve yaşlı bireylerin sağlıklarını korumak için önemli bir adım atılmış olur.
Kış Çaylarının Sağlık Üzerindeki Etkisi
Kış aylarında sıkça tüketilen çayların sağlık üzerindeki etkileri de Prof. Dr. Şener’in gündeme getirdiği bir diğer konu oldu. Şener, kış çaylarının boğazı yumuşatıcı etkisinin olduğunu ancak bunların önleyici bir etkiye sahip olmadığını vurguladı. Özellikle aflatoksin taraması yapılmayan çayların karaciğer üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ve uzun süreli kullanımlarının karaciğer hastalıklarına yol açabileceğini belirtti. Boğaz ağrıları için ılık suya birkaç damla limon eklemek ve çok az şeker kullanmak yerine kış çaylarının aşırı tüketilmesinden kaçınılması gerektiği ifade etti.
Prof. Dr. Şener, üst solunum yolu enfeksiyonları ve zatürre gibi hastalıkların artış gösterdiği bu dönemde, özellikle yaşlı bireylerin sağlıklarını korumak için zamanında müdahale ve gerekli önlemleri almalarının hayati önem taşıdığını belirtti.