GÜNDEM

Şırnaklı Yönetmen Erdal Salihoğlu, Babasının Hikayesinden İlham Alarak 'Altın Kamera' Ödülü Kazandı

Şırnaklı yönetmen Erdal Salihoğlu (25), babasının hikayesinden ilham alarak yazıp yönettiği ilk uzun metrajlı filmi 'İnanç' ile 'İran Uluslararası 5 Film ve Fotoğraf Festivali'nde ünlü yönetmen Abbas Kiyarüstemi adına verilen 'Altın Kamera' ödülünü kazandı.

Abone Ol

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı ve Yönetmenliği'nden mezun olan Salihoğlu, okuldan mezun olduktan sonra ilk uzun metrajlı filmini çekmeye karar verdi. Dedesinin okula göndermediği babasının hikayesinden esinlenerek 'İnanç' isimli senaryosunu hazırlayan Salihoğlu, filmde köye atanan ve Kürtçe bilmediği için köydekilerle iletişim kurmakta zorlanan bir öğretmenin dedesini şikayet etme tehdidi ile başlayan hikayesini anlatıyor. Öğretmenin Kürtçe, dedesinin Türkçe öğrenmesi ile farklı bir anlam kazanan film, derin bir empati mesajı taşıyor.

'Salih Karakterini Okutmak İstedim'

Filmin çekimi için Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası, Şırnak Valiliği, Şırnak Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü destek verdi. Salihoğlu, 107 dakikalık filmi ile 'İran Uluslararası 5 Film ve Fotoğraf Festivali'ne başvurdu ve 12 Ekim'de düzenlenen festivalde 'Altın Kamera' ödülünü kazandı. Ekibine teşekkür eden Salihoğlu, "Dönemin şartlarından dolayı babam okuyamamıştı. Ama ben filmimde Salih karakterini okutmak istedim. Babam okuyamamış olabilir ama tüm evlatlarını canı pahasına okutmak istedi ve okuttu. Bu filmi çekerken tüm ekibimin bu kadar fedakar davranmasından dolayı hepsine teşekkür ediyorum. Halihazırda projelerimiz var. Tek hedefim; yine filmler çekmek ve Şırnak'ı temsil etmek" dedi.

'Gurur Verici Bir Olay'

Salihoğlu, "Şırnak'ta, Geçitboyu köyünde yaşıyorum. 'Bawer', İnanç isimli filmimde buradaki hikayelerden esinlendim. Babamın anlatmış olduğu bir hikayeden yola çıktım. Filmde anlatmak istediğim olay, tamamen empatiydi. Bir şeylerin zorbalıkla, şikayetle, tehditle olmayacağını, coğrafyamızın dilini, kültürünü bildikten sonra buranın halkı ile ne kadar iç içe olunabileceğini anlattım. Babam küçükken okumak istiyor ama okutulmuyor. Dönemin şartlarında güvensizlik söz konusu. Buraya o zamanlar atanan bir öğretmen, babamı okula almak istiyor ama dedem bu güvensizlikten dolayı göndermiyor. Öğretmen, dedemin babamı neden göndermediğini sorgulamak yerine 'Seni oraya buraya şikayet ederim' diyor ve tartışma çıkıyor. Karakterimin bu dedeyi, babayı anlaması üzerinden yürüdüm. Empatinin olayları ne kadar çözeceğini anlatmak istedim. Bu çekmiş olduğum 'Bawer' isimli film ile uluslararası mecrada katılımlar sağladım. 'Altın Kamera' ödülüne layık görülmek benim için gurur verici bir olay. Mutlu oldum. Kariyerimde coğrafyamın hikayelerini, buradaki insanların anlatamadığı birçok şey için dil ve söz olmak istiyorum" diye konuştu.