Sıla Yeniçeri'nin ölümüne sebep olan olayla ilgili olarak anne Bakiye Yeniçeri'ye 67 yıl, suça sürüklenen çocuklardan G.K.'ye 66 yıl ve K.A.'ya ise 48 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Davanın ilk duruşması ise 26 Aralık 2024'te Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak.
Sıla Yeniçeri'nin Yaşamına Son Veren Şiddet ve İstismar Olayı
Olay, 2 Ağustos 2024 tarihinde Malkara Devlet Hastanesi'ne başvuran Sıla Yeniçeri’nin vücudunda morluklar ve şiddet izleriyle ilgili olarak başladı. Annesi Bakiye Yeniçeri, çocuğunun komşusu tarafından düşürüldüğünü iddia ederek hastaneye götürdü. İlk muayene sonrası hastaneye gönderilen Sıla, bir süre sonra evine gönderildi. Ancak 8 Eylül akşamı durumu daha da kötüleşen Sıla, tekrar hastaneye kaldırıldı. Baygın haldeki çocuğun vücudunda belirgin darp izleri ve morluklar tespit edildi. Doktorlar durumu polise bildirerek, çocuğun ciddi şekilde şiddete uğradığını belirtti. Sıla Yeniçeri, Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Yapılan muayenede beyin kanaması geçirdiği belirlenen Sıla'nın vücudunda fiziksel şiddet izleri saptandı. Ayrıca hastane, Sıla'dan alınan DNA örneklerini Tekirdağ Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.
Tutuklamalar ve Şüpheliler
Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü, olayla ilgili olarak 5 şüpheliyi gözaltına aldı. Anne Bakiye Yeniçeri, dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (57), komşusu Kani A. (32), ve komşunun çocukları G.K. ve K.A. tutuklandı. Soruşturma sonunda, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün tarafından yapılan açıklamada, Sıla Yeniçeri'nin cinsel istismara uğradığı adli tıp raporlarıyla kesinleştiği belirtildi. Sıla Yeniçeri, tedavi gördüğü hastanede 7 Ekim’de 1 aylık yaşam mücadelesini kaybetti. Tutuklu sanıklardan Kani A., daha önce tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.
İddianame ve Ceza Talepleri
Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sıla bebekle ilgili soruşturmayı tamamlayarak davanın açılması için fezlekeyi Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcılık, anne Bakiye Yeniçeri, Sanlı Ö., Kani A. ve G.K. ile K.A. hakkında iki ayrı iddianame hazırladı. Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, Bakiye Yeniçeri’ye ‘İhmali davranışla kasten insan öldürme’, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ve ‘Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali’ suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi. Sanlı Ö. hakkında ise ‘Suçu bildirmeme, gizleme’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Kani A.’ya ise ‘Çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi.
Diğer iddianame ise Tekirdağ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bu iddianamede, suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için ciddi cezalar isteniyor. G.K. için ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından toplam 66 yıl hapis cezası talep edilirken, K.A. hakkında da aynı suçlardan 48 yıl ve ‘Kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
İddianamelerin Birleştirilmesi ve Duruşma Tarihi
Hazırlanan iki ayrı iddianame, Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirildi. Davanın ilk duruşması 26 Aralık 2024 tarihinde saat 09:30'da yapılacak. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sıla bebeğimizin davasının duruşma tarihi belirlendi. Tekirdağ Barosu olarak, soruşturma sürecinde olduğu gibi yargılama aşamasında da davayı titizlikle takip edeceğiz. 26 Aralık'ta, çocuklarımızın haklarını savunmak için adalet arayacağız. Bizler, Diyarbakır’da Narin Güran’ın davası ve Tekirdağ’da Sıla bebeğimiz için mahkemelerde olacağız” ifadelerini kullandı. Gürcün, davanın takipçisi olacaklarını ve çocuk haklarının korunması adına kararlı bir şekilde adalet mücadelesine devam edeceklerini belirtti.
Sıla Yeniçeri’nin ölümüne neden olan olay, sadece ailesinin değil, tüm toplumun vicdanını sızlatan bir durum. Yapılan iddialar ve ortaya çıkan raporlar, olayın cinsel istismar ve ağır fiziksel şiddet içerdiğini açıkça gösteriyor. Duruşmanın başlamasıyla birlikte, adaletin yerini bulması için yürütülen mücadelenin önemi bir kez daha gün yüzüne çıkacak. Tekirdağ Barosu’nun davayı yakından takip etmesi, bu tür trajik olayların son bulması ve çocuk haklarının korunması adına büyük bir adım olarak görülüyor.