Bu iş birliği kapsamında, her iki kurum, Nadir Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (NADİR) aracılığıyla, lizozomal depo hastalıkları gibi nadir hastalıklar üzerinde erken tanı ve tedavi süreçlerini iyileştirmek amacıyla çeşitli bilimsel çalışmalara imza atacak. Bu anlaşma, ulusal düzeyde hastalık sıklığı çalışmalarının yürütülmesini ve yenilikçi tanı karar destek algoritmalarının geliştirilmesini hedefliyor.
Sanofi tarafından yapılan açıklamada, dünya genelinde 350 milyondan fazla insanı etkileyen ve 7 binden fazla farklı türü bulunan nadir hastalıkların, Türkiye’de de yaklaşık 6 milyon kişiyi etkilediği belirtildi. Nadir hastalıklar arasında yer alan bu hastalıkların çoğunun genetik kökenli olduğu ve tanı sürecinin oldukça zorlu geçtiği vurgulandı. Açıklamada, genetik kökenli nadir hastalıkların tanı sürecinde yaşanan gecikmelerin, tedaviye erişim sıkıntılarıyla birleşerek ölüm oranlarını artırabileceği ya da engelliliğe yol açabileceği ifade edildi. Bu hastalıklara sahip bireylerin doğru tanıyı alabilmesi için geçen sürenin ortalama 8 yıl olduğu, hatta bazı hastalıklar için bu sürenin daha da uzayabileceği ve hastaların birden fazla doktora gitmek zorunda kaldığı aktarıldı.
Sanofi’nin açıklamasında, nadir hastalıkların toplum ve sağlık sistemine olan yükünün azaltılmasında erken tanının büyük önem taşıdığı vurgulandı. Erken tanı, hastalığın ilerlemesini engelleyebilmek ve hastaların yaşam kalitesini artırabilmek için kritik bir faktör olarak öne çıkıyor.
Bu bağlamda, Sanofi ve Ankara Üniversitesi arasındaki iş birliği, daha önce başlatılan anlaşmalarla güçlendirildi ve Nadir Hastalıklar Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde tanı kapasitesinin artırılması ve akademik araştırmalar için eğitimlerin düzenlenmesi gibi birçok önemli çalışmaya imza atıldı. Bu yeni protokolle, sağlık alanındaki bu önemli sorunun çözülmesine yönelik bilimsel ve teknolojik çalışmaların sürdürülmesi hedefleniyor. Ayrıca, bu çalışmalar, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Nadir Hastalıklar Sağlık Strateji ve Eylem Planı’nda yer alan ana hedefler doğrultusunda devam edecek.
Sanofi ve Ankara Üniversitesi'nin bu iş birliği, sadece nadir hastalıkların tanı ve tedavisini iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda bu hastalıklarla mücadelede ulusal düzeydeki farkındalığı artırmayı ve sağlık sistemine daha etkili çözümler sunmayı amaçlıyor. Bu iş birliği, akademik araştırmalara olan katkısının yanı sıra, yenilikçi sağlık teknolojilerinin geliştirilmesine de zemin hazırlayacak.
