Beşik, öküz arabası, minyatür kağnı ve çeşitli süs eşyaları üreten Pak, "Kazanç beklentim yok, çalışmak beni ayakta tutuyor" diyor.
Emekli olduktan sonra, 1987 yılından itibaren tuhafiye dükkanı işleten Mehmet Pak, çocukları evlendikten sonra bu işini sonlandırıp ahşap oymacılığına yöneldi. Pak, Karadeniz'de bu işin neredeyse tek ustası olarak, tarihi araçları ve minyatürleri yaparak hem kendini hem de çevresindekileri mutlu ediyor.
Pak, ahşap işlerinin tarihî bir anlam taşıdığını ve çok zahmetli bir uğraş olduğunu belirterek, "Rahmetli babam Çanakkale gazisiydi, hastaneye kağnı ile taşınmıştı. Ben de bu yüzden kağnı ve öküz arabalarını minyatür haline getirmeyi tercih ettim" diyor. Pak, yaptığı minyatürleri 1500 TL'ye sattığını ve birçok yerden talep aldığını da sözlerine ekliyor.
Çalışmaya olan bağlılığını "Çalışmak beni ayakta tutuyor. Şimdiki gençler telefonlarına bakarken ben burada vakit geçiriyorum" şeklinde ifade eden Mehmet Pak, aynı zamanda çocuklarıyla gurur duyduğunu ve eşinin vefatından sonra yalnız kalmış olmasına rağmen ailesinin her zaman yanınday olduğunu belirtiyor.